YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3696
KARAR NO : 2015/28927
KARAR TARİHİ : 28.09.2015
Tebliğname No : 15 – 2013/264309
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Bafra 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/05/2013
NUMARASI : 2012/609 (E) ve 2013/650 (K)
SANIKLAR : A.. İ.., L.. İ..
SUÇ : Mala zarar vermeye teşebbüs, kamu görevlilerine karşı görevinden dolayı hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, onur ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır. Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır. Suçun alenen işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir.
Sanıklarla katılan arasında önceye dayalı husumet bulunduğu, katılanın, olay tarihinde, mazotla ıslatılmış olan bir karton parçasının işyerinin önüne bırakıldığını, sanıkların işyerini yakmaya çalıştıklarını iddia ettiği, olay yerine polis memurlarının geldiği, sanıkların, polislere yönelik olarak alenen, “şerefsizler” diyerek hakaret ettikleri, böylece sanıkların mala zarar vermeye teşebbüs ve kamu görevlilerine karşı görevinden dolayı hakaret suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık, müşteki ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, hakaret suçunun sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olduğu, fakat; sanıkların, mala zarar vermeye teşebbüs ettiklerine dair mahkumiyetlerine yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, mazotla ıslatılan kartonun sanıklar tarafından katılanın işyerine bırakıldığının ispatlanamadığı dikkate alınarak, bu gerekçelere dayanan hakaret suçundan verilen mahkumiyet kararları ile mala zarar vermeye teşebbüs suçundan verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve sanıkların temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 28/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.