Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/3084 E. 2015/21649 K. 02.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3084
KARAR NO : 2015/21649
KARAR TARİHİ : 02.03.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık …’e ait olan, fakat suç tarihinde … isimli kişinin ahırında bulunan yedi adet büyükbaş hayvanın, …’ın, … isimli kişiye olan borcu nedeniyle 14/06/2010 tarihinde haczedildiği, hayvanların, sanık …’in torunu olan sanık …’e yeddiemin olarak bırakıldığı, hayvanların bir şekilde elinden gideceğini düşünen sanık …’in, torunu olan sanık …’e, “davayı kaybedersek, hayvanlar nasıl olsa gidecek, başkası yiyeceğine sen ye” dediği, 30/04/2010 tarihinde sanık …’in, … aleyhine istihkak davası açarak malın kendisine ait olduğunu iddia ettiği, yapılan yargılama sonunda, 29/06/2010 tarihinde istihkak talebinin kabulüne karar verildiği, daha sonra sanık …’in, 06/07/2010 tarihinde hayvanları daha önce tanımadığı katılana satarak 12.000 TL parayı aldığı, satış sırasında, hayvanların dedesine ait olduğunu, dedesinin yaşlı olması nedeniyle kendisinin ilgilendiğini söylediği, katılanın parayı verdikten sonra hayvanları yükleyerek köyden ayrıldığı, sanık …’in bu arada kolluğa ihbarda bulunarak, hayvanların rızası dışında satıldığına dair ihbarda bulunduğu, yapılan inceleme sonucunda, katılanın hayvan taşımasına dair izninin bulunmadığı gerekçe gösterilerek hayvanların sanık …’e geri teslim edildiği, sanık …’in, sanık …’in kendi izni dışında malını sattığını söylediği, sanık …’in de, dedesinin talebiyle malı sattığını, olayı birlikte planladıklarını, daha sonra kendisini şikayet ettiği için de parayı ona vermediğini belirttiği, böylece sanıkların eylem ve fikir birliği içinde hareket etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda,
1-Sanık … hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Suça konu hayvanların sanık …’e ait olduğu, sanık …’in, sanık …’in bilgisi olmadan hayvanları katılana sattığı ve aldığı parayı da sanık …’e vermediği, sanık …’in olayın faili değil mağduru olduğu dikkate alınarak, sanık …’in, sanık … ile eylem ve fikir birliği içinde hareket etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğine dair mahkumiyete yeter kesin ve inandırıcı delil bulunmadığının anlaşılması karşısında, bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında verilen beraat kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Dolandırıcılık suçunu malvarlığına karşı işlenen diğer suç tiplerinden farklı kılan husus, aldatma temeline dayanan bir suç olmasıdır. Birden çok hukuki konusu olan bu suç işlenirken, sadece malvarlığı zarar görmemekte, mağdurun veya suçtan zarar görenin iradesi de hileli davranışlarla yanıltılmaktadır. Madde gerekçesinde de, aldatıcı nitelik taşıyan hareketlerle, kişiler arasındaki ilişkilerde var olması gereken iyiniyet ve güvenin bozulduğu, bu suretle kişinin irade serbestisinin etkilendiği ve irade özgürlüğünün ihlâl edildiği vurgulanmıştır. Somut olayda, sanık …’in, yapılan haciz nedeniyle kendisine yeddiemin olarak teslim edilen sanık …’e ait hayvanların kendisine ait olduğunu söyleyerek ve hacizli olduğunu katılandan saklayarak, hayvanları katılana satıp karşılığında 12.000 TL para alarak katılan aleyhine haksız menfaat temin ettiğinin sabit olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın TCK’nın 44. maddesi kapsamında muhafaza görevini kötüye kullanmak ve dolandırıcılık suçları yerine sadece 5237 sayılı TCK’nın 157/1. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.