Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/2508 E. 2015/21568 K. 26.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2508
KARAR NO : 2015/21568
KARAR TARİHİ : 26.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, hırsızlık, hırsızlığa teşebbüs, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Bir kimsenin konutuna,konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girildikten sonra çıkmayan kişi konut dokunulmazlığı suçunu işlemiş olur. Konuta girmek,failin bütün vücudu ile tamamen konuta girmesi demektir. Bu nedenle, konutun eklentisi içinde olmamak kaydıyla, pencereden içeriye bakma, kapıyı dinleme camı tıkırdatma,dış kapı zilini çalma bu suçu oluşturmaz. Konuta veya eklentisine nereden girildiğinin önemi yoktur. Konuttan çıkmamak,konut sahibinin rızası ile girilen konuttan, söz, hareket ve tavırlarıyla kendisini çıkmaya davet edilmesine rağmen, çıkmamaktadır. Rızaya aykırı olarak girme veya rıza ile girildikten sonra çıkması istenilmesine rağmen çıkmayan kişi bu eylemini, açık bir rızaya gerek olmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerinde işlemesi hâlinde Fail ikinci fıkraya göre cezalandırılacaktır. Girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentileri, Avukatlık bürosu, Doktor muayenehaneleri, Emlak bürosu,Mimar bürosu, vb. gibi izinle girilmesi gereken yerlerdir. Girilmesi mutat olan yerlere, süper marketler, mağazalar, dükkanlar, pasta salonları, kahvehane, restoran ve lokantalar, sinema, tiyatro, otel, bar, hastane, örnek gösterilebilir. Halka açık olduğu saatlerde bu gibi, yerlere giriş de suç oluşmaz. Ancak halka kapalı olan saatlerde buralara rıza haricinde girilmesi hâlinde bu fıkradaki suç oluşacaktır.
Suça sürüklenen çocuklar …, …, … … ve …’in 21-22/11/2008 tarihinde gece vakti sayılan zaman dilimi içerisinde Cumhuriyet İlköğretim okuluna gelerek birinci katta bulunan sınıfın pimapen camını zorlayıp açmak suretiyle içeri girdikleri, okul müdürünün ve müdür yardımcısının odasının tahtadan olan kapısını okul içerisinde bulunan yangın standındaki demir kancalı yangın söndürme aleti ile kırarak içeri girdikleri, odayı karıştırıp dağıttıkları, ancak çalacak bir şey bulamadıkları, daha sonra kantin kısmına geçerek yazar kasanın bulunduğu küçük pencereyi kırıp yazar kasayı açtıkları, yazar kasada para bulunmadığı için herhangi bir şey alamadıkları, bilahare olay yerinden ayrıldıkları, …, … ve … …’ın 22-23/11/2008 günü gece sayılan zaman dilimi içerisinde Atatürk İlköğretim Okuluna gelerek okulun kuzey batı yönünde bulunan sınıf penceresini kırıp içeri girdikleri, okul içerisinde bulunan kantinin demir korkuluklarını yangın söndürme köşesinden kazma ve yangın kancası alıp demiri eğdikleri, kantinin demir çerçeveli olup içeriden telle bağlı olan demir penceresini zorlayarak açtıkları, sehpa altında bulunan para kutusundan 20 TL civarında bozuk para aldıkları ve bu parayı aralarında paylaştıkları, müdür odası kapısı üzerinden oda anahtarını alıp odaya girip karıştırdıkları ve müdür odasında alacak bir şey bulamayıp sınıf penceresinden çıkıp gittikleri, …, … ve … …’ın 23-24/11/2008 günü gece sayılan zaman dilimi içesinde 1 nolu sağlık ocağına geldikleri, sağlık ocağının kuzey cephesinde bulunan poliklinik odasının penceresinin camını kırarak içeri girdikleri, sağlık ocağındaki açık olarak bulunan odalara girerek dolapları karıştırdıkları, ancak işlerine yarayacak herhangi bir şey bulamayıp alamadan olay yerinden ayrılıp gittikleri, … ve …’in 22/01/2009 günü saat 21:00 sıralarında buluştukları, mağdur …’a ait markete girmeye karar verdikleri, demir boru ve keser ile mağdura ait marketin duvarını kırarak kendilerinin geçebileceği şekilde 40×32 cm çapında bir delik açtıkları, ilk önce …’un içeriye girdiği, daha sonra …’in açılan delikten içeriye girdiği, bu sırada dükkan alarmının faaliyete geçmesi üzerine her iki suça sürüklenen çocuğun panikleyerek olay mahallinden kaçtıkları ve hırsızlık eylemini tamamlayamadıkları, bilahare yakalandıkları olayda,
1-Suça sürüklenen çocuk … hakkında mağdur …’a karşı işlediği hırsızlığa teşebbüs, işyeri dokunulmazlığının ihlali, Cumhuriyet İlköğretim Okuluna karşı işlediği hırsızlığa teşebbüs, kamu malına zarar verme ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri, suça sürüklenen çocuk … hakkında mağdur …’a karşı işlediği hırsızlığa teşebbüs, işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile suça sürüklenen çocuk … hakkında Cumhuriyet İlköğretim okuluna karşı işlediği işyeri dokunulmazlığını ihlal, kamu malına zarar verme, hırsızlığa teşebbüs, Atatürk İlköğretim okuluna karşı işlediği işyeri dokunulmazlığının ihlali, kamu malına zarar verme, hırsızlık ve 1 Nolu Sağlık Ocağına karşı işlediği işyeri dokunulmazlığını ihlal, hırsızlığa teşebbüs suçlardan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuklar savunması, müştekiler ifadesi, görgü tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak;
5271 sayılı Kanun’un 325. maddesinde, cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilen sanığa yargılama giderlerinin yükletileceği düzenlenmiş ise de; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesinde, her sanığın kendi kendini savunmaktan başka, kendisinin seçeceği ya da mali olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkemece görevlendirilecek bir avukatın para ödemeksizin yardımından yararlanma hakkına da sahip olduğu belirtilmiş olup, Anayasa’nın 90. maddesinin son fıkrasında, usulüne uygun olarak yürürlüğe konulmuş uluslararası sözleşmelerin kanun gücünde olduğu, anayasaya aykırılıklarının ileri sürülemeyeceği ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası sözleşmelerle kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda uluslararası sözleşme hükümlerinin esas alınacağı belirtilmiştir. Anılan hüküm uyarınca, hâkim, uyuşmazlıklarda, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen ulusal kanunlarla, uluslararası sözleşmelerin çelişmesi durumunda, uluslararası sözleşme hükümlerine göre hareket etme durumundadır.Bu açıklamalar ışığında; CMK’nın 150/2. maddesi uyarınca, baroya yazı yazılarak 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocukların savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafi görevlendirilmesi nedeniyle, müdafi için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuklara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından suça sürüklenen çocuklar …, … ve …’a yönelik zorunlu müdafilik ücreti ile ilgili kısımların çıkartılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Suça sürüklenen çocuk … hakkında Cumhuriyet İlköğretim Okuluna karşı işlediği hırsızlığa teşebbüs, kamu malına zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal, Atatürk İlköğretim Okuluna karşı işlediği hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve 1 Nolu Sağlık Ocağına karşı işlediği işyeri dokunulmazlığını ihlal, hırsızlığa teşebbüs suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri ile suça sürüklenen çocuk … hakkında Cumhuriyet İlköğretim Okuluna karşı işlediği işyeri dokunulmazlığını ihlal, kamu malına zarar verme, hırsızlığa teşebbüs, Atatürk İlköğretim Okuluna karşı işlediği işyeri dokunulmazlığının ihlali, kamu malına zarar verme, hırsızlık ve 1 Nolu Sağlık Ocağına karşı işlediği işyeri dokunulmazlığını ihlal, kamu malına zarar verme, hırsızlığa teşebbüs suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
20.11.2008 – 22.11.2008 – 23.11.2008 olan suç tarihlerinden temyiz inceleme gününe kadar 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 6 yıllık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’ nın 223/8. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 26.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.