Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/2425 E. 2015/28620 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2425
KARAR NO : 2015/28620
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : Bursa 14. Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Mala zarar verme, hakaret, basit yaralama

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında hakkında katılma kararı verilen M.. P.. için katılan yerine müşteki yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun onur şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, onur ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır. Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır. Suçun alenen işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir.
Katılanın daha önceden sanık ve sanığın kardeşi M.. G..’in ortak oldukları işyerinde muhasebeci olarak çalıştığı, çalıştığı dönem içerisinde sanık ve kardeşinin kendisine olan borcu nedeniyle tazminat davası açtığı, davayı kazanarak icra takibine başlaması nedeniyle aralarında husumet bulunduğu, olay günü sanık ve kardeşinin katılanın çalıştığı işyerine gelerek katılanla görüşmek istedikleri, katılan ile görüşmeleri esnasında aralarındaki husumet nedeniyle tartışmaya başladıkları, sanığın katılana hitaben ” O….., hayvan, yeminle boğarım seni, gebertirim seni kimse elimden alamaz, yeminle gebertirim o….. ” dediği ve katılana eliyle vurduğu, katılanın polisi aramak istemesi üzerine elindedeki çep telefonuna vurarak yere düşürüp kırdığı, böylece sanığın mala zarar verme, hakaret ve basit kasten yaralama suçlarını işlediğinin iddia edildiği; sanığın katılana hitaben ”o…., hayvan” dediği ayrıca katılana elleri ile vurduğu, katılanın telefonunu düşürerek kırdığının olay yerinde bulunan güvenlik kamerası görüntülerinden ve tanık beyanlarından anlaşılması karşısında sanık savunması, tanıklar beyanı, katılan beyanı, adli tıp kurumu raporu, cd çözüm tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre atılı suçların sanık tarafından işlendiğine yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 20/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.