Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/1967 E. 2015/20623 K. 16.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1967
KARAR NO : 2015/20623
KARAR TARİHİ : 16.02.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;
Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
5237 sayılı TCK’nın 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın, sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa, dolandırıcılıktan bahsedilemez, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir.
Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır.5411 sayılı “Bankacılık Kanununun 3. maddesinde banka, 48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır. Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlama suçun konusudur. Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı, kredi verecek kuruluşun mevzuatında öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. Fiil, sahte kıymet takdiri raporları veya gerçeğe aykırı belgeler, bilançolar düzenleyerek hileli davranışıyla bunları aldatmaktadır.
Kredi kurumu banka olmamasına karşın faiz karşılığında olsun veya olmasın, kanunen borç vermeye yetkili kılınan kurumlar anlaşılır. Bu itibarla böyle bir yetkiye sahip olmayan bir kişi veya kuruluşa karşı bu fiilin işlenmesi hâlinde koşulları varsa,basit dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.
Sanıklar … ve …’nın arkadaş oldukları, sanıklardan …’in de Lüleburgaz’da faaliyet gösteren … Ltd. Şirketi’nin sahibi ve sorumlu müdürü olduğu, …’in paraya ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine sanık …’nın yardımcı olacağını söylediği, sanık …’den sanık …’in … Madencilikte çalıştığına dair özel belge niteliğindeki evrakları temin ettiği, bu belge fotokopisiyle sanık … ve …’nın Lüleburgaz … Şubesine başvurarak 6500 TL. kredi çektikleri ve parayı bölüştükleri, sanık …’nın kefil olarak imza attığı, daha sonra aynı belgelerle …’na gidilerek sanık …’in 7500 TL kredi çektiği ve kredilerin ödenmemesi sonucu aralarında ihtilaf çıktığı olayda,
A-Sanıklar … ve … hakkında Yapı Kredi ve …’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçları ile sanık … hakkında …’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
B- Sanıklar hakkında özel belgede sahtecilik suçları ile sanık … hakkında Yapı Kredi Bankasına yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde
1-Sahte olduğu iddia ve kabul edilen özel belge niteliğindeki çalışma belgelerinin aslı bulunmayıp dosyada bulunan fotokopisi üzerinde de iğfal kabiliyeti hususunda inceleme yapılamayacağı gözetilmeden sanıkların özel belgede sahtecilik suçundan beraatları yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Sanık …’ın …’ndan alınan kredinin çekilmesinde bir iştirakinin bulunmadığı, kredinin sanık …’in hazırladığı sahte maaş bordrosuyla sanık … tarafından çekildiği anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan beraatı yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/02/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.