Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/1956 E. 2015/21070 K. 19.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1956
KARAR NO : 2015/21070
KARAR TARİHİ : 19.02.2015

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan açılan davada, …’un kimlik bilgilerini kullanmak suçundan Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/291 E., 2010/249 K. sayılı kararı ile müteselsil sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiği gerekçesi ile atılı suçtan ceza tayinine yer olmadığına kararı verildiği dosya kapsamından anlaşılmakla; sanık müdafiinin 25.11.2010 havale tarihli temyiz dilekçesiyle özel belgede sahtecilik suçndan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin “hukuki yararı bulunmadığından” 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
5237 sayılı TCK’nun 158/1-j bendinde, dolandırıcılık suçunun, Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, işlenmesi, nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın, sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa, dolandırıcılıktan bahsedilemez, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir.
Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır.5411 sayılı “Bankacılık Kanununun 3. maddesinde banka,48. maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır.Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlama suçun konusudur.Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı,kredi verecek kuruluşun mevzuatında öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir.Fil,sahte kıymet takdiri raporları veya gerçeğe aykırı belgeler,bilançolar düzenleyerek hileli davranışıyla bunları aldatmaktadır.
Kredi kurumu banka olmamasına karşın faiz karşılığında olsun veya olmasın, kanunen borç vermeye yetkili kılınan kurumlar anlaşılır. Bu itibarla böyle bir yetkiye sahip olmayan bir kişi veya kuruluşa karşı bu fiilin işlenmesi hâlinde koşulları varsa, basit dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.
Sanığın, müşteki …’a ait kimlik bilgilerini kullanıp üzerine kendi fotoğrafını yapıştırarak Kazan İlçesi’nden çıkarmış olduğu nüfus cüzdanı ile … İç ve Dış ticaret Turizm ve İnşaat A.Ş’den LCD televizyon aldığı ve bu işlemler için düzenlenen sözleşmeye istinaden firmanın katılan … Bank ile yapmış olduğu kredi anlaşması kapsamında televizyonun parası için katılan bankaca 1.530 TL ödeme yapıldığı olayda, eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün, ONANMASINA, 19/02/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.