Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/1786 E. 2015/20982 K. 19.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1786
KARAR NO : 2015/20982
KARAR TARİHİ : 19.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanığın mağdur …’a yönelik eylemi nedeniyle hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükmün temyiz incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığı, sanığın itirazı üzerine Isparta 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 24.07.2013 tarih ve 2013/10 D. İş sayılı kararıyla itirazın reddine karar verildiği anlaşılmakla, vaki temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanığın müşteki …’a yönelik eylemi nedeniyle hakkında verilen mahkumiyet hükmünün temyiz incelenmesinde;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanık …’ın İran şivesi ile konuşup, kendisini İranlı bir şahıs olarak tanıtarak seyyar altın kaplama görünümlü kol saati sattığı, hakkında mahkumiyet kararı kesinleşen diğer sanık …’in ise alıcı gibi görünerek bu saatlerden aldığı, sanık …’in diğer sanığa sattığı saatler karşılığı aldığı parayı farklı tarihlerde orada bulunan müştekilere göstererek kendisinin yabancı olduğunu, gösterdiği paraların sahte olup olmadığını anlayabilmek için müştekilerin paraları ile elindeki parayı karşılaştırmak istediğini söylediği, bu suretle sanıkların müştekilerin üzerlerinde ne kadar para olduğunu tespit ettikleri, akabinde sanık …’in müştekilerle konuşarak saatleri ucuza aldığını daha fazla almak istediğini ancak yanında parasının olmadığını, saatlerin paralarını vermeleri halinde yakın olan işyerinden para alıp geri vereceğini söyleyip müştekilerden saat paralarını alıp diğer sanık …’e verdikten sonra, işyerine doğru yürümeye başladıkları sırada sanıkların ortadan kayboldukları anlaşılmakla, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma üzerine, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 19.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.