Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/1573 E. 2015/21641 K. 02.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1573
KARAR NO : 2015/21641
KARAR TARİHİ : 02.03.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanıklar … ve …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204/1, 155/2 ve 52. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis, 1 yıl hapis ve 2.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmalarına, sanıkların anılan Kanun’un 53/l-a, b, d, e maddesindeki haklardan yoksun bırakılmalarına, 53/1-c maddesindeki haklardan koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına dair Gebze 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2013 tarihli ve 2009/334 esas, 2013/155 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04.07.2014 gün ve 2014/13722/46189 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.07.2014 gün ve 2014/264612 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/2. maddesinde yer alan “Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz.” ve 3. fıkrasındaki “Mahkûm olduğu hapis cezası ertelenen veya koşullu salıverilen hükümlünün kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yukarıdaki fıkralar hükümleri uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemeler karşısında, anılan maddenin 1-c bendinde yer alan hak yoksunluğunun sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıvermeden sonra uygulanamayacağı, kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından vesayet ve kayyımlıkla ilgili hak yoksunluğu ile anılan maddenin 1. fıkrası a, b, d ve e bentlerinde yazılı hak yoksunluklarının ise cezanın infazının tamamlanmasına kadar devam edeceği gözetilmeden, 53/1-c maddesindeki hakların tamamından koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına ve diğer haklar bakımından da süre belirtilmeden yoksun bırakılma kararı verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 2007/10-108 esas, 2007/152 karar sayılı ilamında da açıklandığı gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece, güveni kötüye kullanma suçundan kurulan hükümde, hapis cezası alt sınırdan tayin edilmesine rağmen ayrıca gerekçe gösterilmeden adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmek suretiyle çelişkiye düşülmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun anlaşılması karşısında, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı’na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 02.03.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.