Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/14846 E. 2016/970 K. 27.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14846
KARAR NO : 2016/970
KARAR TARİHİ : 27.01.2016

Tebliğname No : 15 – 2015/272819

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 12/05/2015
NUMARASI : 2015/11, 2015/154
SANIK : S.. M..
KATILAN : ……nşaat Ltd. Şti
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, Gam Yapı Makine Tic. Ltd. şirketinde bulunan hisselerini devretmesi nedeniyle şirket müdürüyken 06/12/2006 tarihinde alınan karar ile şirket müdürlüğünden azledildiği, azil kararının Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 27/12/2006 tarihli sayısında yayınlandığı, sanığın azledilmesine rağmen, katılan ADS İnşaat Yapı Malzemeleri Ltd. şirketine, kendisini Gam Yapı şirketinin yetkilisi olarak tanıtarak, 22/02/2007 tarihinde Gam Yapı şirketi adına 11.000 TL bedelli sıva makinesi satın aldığı, 22/02/2007 tarihli satış sözleşmesini ……… Yapı şirketinin yetkilisi gibi imzaladığı ve satış sözleşmesinde, borcun ilk taksitini peşin, sonraki üç taksitini çek ile ödemeyi taahhüt ettiği ancak 25/02/2007 tarihinde, alacaklısı ADS şirketi olan 11.000 TL değerindeki emre muharrer senedi imzaladığı, borçlu hanesinde sanığın isminin, kefil hanesinde ise …… Yapı şirketinin yazılı olduğu ve sanığın, senet üzerine bu şekilde iki imza attığı, senedin vadesinde ödenmemesi üzerine, ….. şirketi tarafından, sanık ve ……. Yapı şirketi aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak ……. Yapı şirketinin borca ve imzaya itiraz ederek takibin iptali davası açtığı, ….. Hukuk Mahkemesi tarafından, sanığın senet tanzim tarihinde yetkili olmadığı belirtilerek, …….Yapı şirketine yönelik takibin iptaline karar verdiği, bu suretle sanığın şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyeti sırasında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın sıva makinesini alırken kendisini……..Yapı şirketi yetkilisi olarak tanıtarak, makine satış sözleşmesini ……. Yapı şirketi yetkilisi gibi imzaladığı, sıva makinesini şirket için satın aldığı yönünde hile kullandığı, 22/02/2007 tarihli makine satış sözleşmesinde, çek ile ödeme taahhüdünde bulunduğu, faturanın …… Yapı şirketi adına düzenlenmesini sağladığı, sanığın sözleşme kurulduğu andan itibaren, katılan şirketi aldatmaya yönelik davranışlarda bulunarak hileli hareketlerle kendisine menfaat temin ettiği, makine satış sözleşmesini ……. Yapı adına imzalayan sanığın, düzenlediği senette, kendisini borçlu, ……. Yapı şirketini kefil olarak gösterdiği ve senet üzerine iki ayrı imza attığı, senedin geçerli olması için tek imzanın yeterli olması karşısında, sanığın attığı ikinci imzanın …… Yapı şirketinin yetkilisi sıfatıyla atıldığı, kaldı ki sanığın duruşmada alınan savunmasında, katılan şirket yetkilisinin, sanığın ……….Yapı şirketinde yetkili ve hissedar olduğunu zannederek, şirketi kefil göstermek istediğini söylediğini, kendisinin bu öneriye karşı gelmediğini ancak borçla ………apı şirketinin ilgisi olmadığını hatta haberlerinin de bulunmadığını beyan ettiği makinayı sanığın mal edindiği senedin, mal teslimi sırasında verildiği, önceden doğan borcun söz konusu olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı gerekçesiyle beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 27/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.