Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/14801 E. 2016/1066 K. 28.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14801
KARAR NO : 2016/1066
KARAR TARİHİ : 28.01.2016

Tebliğname No : 15 – 2015/389848

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Çarşamba 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/03/2012
NUMARASI : 2009/325, 2012/272
SANIK : O.. Ç..
SUÇ : Mala zarar verme, yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali

Mala zarar verme, yaralama ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1-Mala zarar verme ve yaralama suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelenmesinde;
Hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre, karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 26. maddesi ile eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelenmesinde;
Müşteki…… ile sanığın evli oldukları, ancak aralarındaki geçimsizlik nedeniyle ayrı yaşadıkları ve ortak çocuklarının, müşteki Sevcan’ın yanında kaldığı, bir müddet müşteki Sevcan ile aynı evde yaşayan hakkında beraat kararı verilen temyiz dışı sanık …………….çocukları dövüp onlara kötü davrandığı gerekçesi ile sanık…….ı telefon ile arayarak durumu anlatıp çocuklarını almasını söylediği, bunun üzerine sanık Oktay’ın müşteki Sevcan’ı kendisinden ayrı olarak çocukları ile birlikte yaşadıkları eve giderek kapıyı çaldığı, kapının açılmaması üzerine tekme atarak evin kapısını kırıp müşteki Sevcan’ın rızası dışında evine girdiği bu şekilde üzerine atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olay;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 14/06/2011 tarih ve 2011/1-24 esas, 2011/124 sayılı kararına göre, failin haksız bir fiilin yarattığı hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında hareket ederek bir suç işlemesinin haksız tahrik olduğu, bu durumda failin suç işleme yönünde önceden bir karar vermeksizin, dışarıdan gelen etkinin ruhsal yapısında yarattığı karışıklığın sonucu olarak suç işlemeye yöneldiği, buna göre; sanığın olay tarihi itibariyle evli olduğu fakat ayrı yaşadığı eşi olan müşteki ile müşterek çocuklarını kendinden kaçırıp göstermediğini ayrıca müştekinin yanında başka birini görmesi üzerine sinirlendiğini savunması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 29. maddesi kapsamında, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 28/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.