Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/14734 E. 2016/815 K. 25.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14734
KARAR NO : 2016/815
KARAR TARİHİ : 25.01.2016

Tebliğname No : 15 – 2015/239680

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Yunak Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 04/09/2014
NUMARASI : 2013/201, 2014/241
SANIK : A.. E..
SUÇ : Görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, kamu malına zarar verme

Görevi yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme ve hakaret suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Mala zarar verme suçu yönünden verilen hükümde; 5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Düğünde kavga olduğu ihbarı üzerine gelen polis memuru olarak görev yapan şikayetçileri görünce, “sinkaf ettiğimin polisleri neden geldiniz, ibneler s..gidin” şeklinde sözlerle hakaret ettiği, şikayetçilerin kendisini ekip otosuna bindirmeye çalışması üzerine “siz kimsiniz, beni alamazsınız, ben askerim, siz bana bir şey yapamazsınız” şeklinde sözler söylediği, şikayetçilere saldırdığı, zorla araca bindirildiği, karakola götürülürken şikayetçilerin boğazını sıkıp tekme ve yumruk vurduğu, karakola sokulmak istenirken sağa sola tekme ve kafa atmaya çalıştığı, boy aynasına tekme atıp kırdığı olayda; yerel Mahkeme’nin 17/06/2010 tarih 2008/155 E. 2010/282 sayılı kararıyla sanığın mahkumiyetine yönelik hükümlerin, Dairemizin 01/07/2013 tarih ve 2013/9780 esas, 2013/12187 sayılı kararıyla, suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi gereğince, akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı yönünde Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi sağlık kurulundan ya da Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken tek kişilik adli tıp uzmanı tarafından verilen rapora dayanılarak eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler kurulması, gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, aşağıdaki hususlar dışında sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine ancak,
TCK’nın 53.maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “ velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı Kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden tüm suçlarla ilgili hüküm fıkralarından 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın c bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.