Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/14706 E. 2016/44 K. 11.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14706
KARAR NO : 2016/44
KARAR TARİHİ : 11.01.2016

Tebliğname No : 11 – 2015/344058

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/06/2015
NUMARASI : 2015/7, 2015/218
SANIK : M.. B..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK.nın 53.maddesinin (1), (2), ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve E.2014/140, K.2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiğinden koşulları oluşması halinde infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Dosya içerisindeki adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Sanığın, katılana ait iş yerinden boş olarak çalınan …….. İstanbul Fatih Şubesi’ne ait 16/12/2006 keşide tarihli, 8.316 TL bedelli çeki, bir şekilde ele geçirerek düzenleyip, tahsil etmesi için tanık Y.. A..’a vermek suretiyle üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Yerel Mahkeme’nin 08/05/2008 tarih 2007/48 E. 2008/141 sayılı kararıyla sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine karar verildiği, Dairemizin 10/12/2014 tarih ve 2013/4345 Esas, 2014/20920 sayılı kararıyla, sanığın kendisinin düzenlediği ve sağlam olup olmadığını bildiği çeki tanık Y.. A..’a eskiden doğan bir borç için değil tahsil için verdiği, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde öngörülen dolandırıcılığa teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde beraatına karar verilmesi gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla, bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda mahkemenin sanığın mahkumiyetine yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın gerekçeye dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulanan kanun maddesi olan TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmeyerek 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün ilgili kısmına “TCK’nın 52/2.maddesi” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.