Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/14578 E. 2015/32481 K. 21.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14578
KARAR NO : 2015/32481
KARAR TARİHİ : 21.12.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/319023

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Akçakoca Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2012/377, 2013/213
KATILAN SANIKLAR : M.. K.., F.. B..
SUÇ : Mala zarar verme, hakaret

Mala zarar verme suçundan sanık M.. K..’nun mahkumiyetine ilişkin hüküm ile hakaret suçundan sanık F.. B.. hakkında verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm, katılan sanık M.. K.. tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Katılan sanıklardan Mehmet’in, Fikri’ye ait bahçede bulunan incir ağacı dalını kendi arazisine sarkması nedeniyle kesmesi nedeniyle aralarında çıkan tartışma sırasında Fikri’nin Mehmet’e “Anasını avradını s…. çocuğu, sen benim ağacımı nasıl kesersin ” diyerek hakaret ettiğinin iddia olunduğu olayda;
Türk Medeni Kanunu’nun “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683. maddesi: “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir” hükmü ile malikin mülkiyet hakkını yasal sınırları içinde kullanabilme yetkisini düzenlemiştir. Öte yandan, anılan kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “Komşu hakkı” bölümünde yer alan 740. maddesi ise, başkasının mülküne taşarak zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibinin istemi üzerine uygun bir süre içinde kaldırılmaması halinde, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği ve kendi mülkiyetine geçirilebileceği hükmünü içermektedir. Görüleceği üzere bu madde ile de mülkiyetin taşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Buna göre mülk sahibi bu hakkını, önceden istemde bulunmasına karşın taşan dal ve kökler uygun bir süre içinde kaldırılmadığı takdirde kendisi kullanabileceği gibi, bu zararın mahkeme aracılığı ile giderilmesini de isteyebilir.
Bu bilgiler ışığında somut olayın değerlendirilmesi gerekirse; sanık Mehmet’in, bitişik arazi komşusu olan katılan Fikri’nin bahçesinde dikili bulunan ve kendi bahçesine taşıp ektiği ürünlere ve kendilerine zarar vermesi nedeniyle 1 metre boyundaki ağaç dalını kestiğini savunması karşısında; mahkemece, fen ve ziraat bilirkişilerinin katılımıyla mahallinde keşif yapılarak, ağaç dallarının sanığa ait parsele geçip geçmediği ile kesilen 1 metre boyundaki ağaç dalı nedeniyle ağacın ne şekilde zarar gördüğü tespit edilip, sanığın katılana daha önce ağaçların dallarını kesmesi konusunda herhangi bir bildirim yapıp yapmadığının araştırılması amacıyla sanık, katılan ve tanıkların beyanlarına yeniden başvurulması sonucunda, sanığın eyleminin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 740. maddesinin 1. fıkrasında düzenlenen ve içeriği itibariyle hukuka uygunluk sebebi olarak düzenlenmiş olan yasal düzenleme kapsamında kalıp kalmadığı ile kesilen dal nedeniyle dikili ağacın ne şekilde zarar gördüğü ve sanık M.. K..’nun zarar verme kastıyla hareket edip etmediği karar yerinde tartışılarak, sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden ve yine sanıklardan Fikri’nin üzerine atılı hakaret suçunu, diğer sanığın mala zarar verme suçuna karşı tepki olarak işlediğinden bahisle TCK’nın 129/3. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına hükmolunmuş ise de, nitelikli mala zarar verme suçu yönünden sanık Mehmet’in eyleminin hukuka uygun olup olmadığı hususunun keşif ve usulen belirlenecek araştırma ile belirlenmesi sonucunda, Fikri’nin hakaret suçunu haksız bir fiile karşı işleyip işlemediği, hangi kastla hareket ettiği hususlarının da karar yerinde tartışılmasından sonra, hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan sanık M.. K..’nun temyiz itirazları yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.