Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/14551 E. 2016/43 K. 11.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14551
KARAR NO : 2016/43
KARAR TARİHİ : 11.01.2016

Tebliğname No : 15 – 2015/278221

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 30/06/2015
NUMARASI : 2015/370, 2015/401
SUÇ : Dolandırıcılık

Sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Gerekçeli karar başlığında, usulüne uygun şekilde davaya katılmasına karar verilen katılanların müşteki olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası kabul edilmiştir.
Sanığın, M… P…… buluştuğu katılanlara çevresinde etkili kişiler olduğunu, işe adam yerleştirebileceğini, bunun karşılığında 1500 TL para aldığını, 750 TL’sinin peşin, bakiyesinin işe girdikten sonra alınacağını söyleyip katılanları inandırdığı, işe yerleştirme karşılığı katılan S….. 750 TL, A….. 3000 TL, N…… 1500 TL, N…… 750 TL parayı aldıktan sonra katılanları işe yerleştirmediği, sanığın bu şekilde kendisinde güven telkin edip işe sokma vaadi ile şikayetçileri dolandırdığı iddia olunan somut olayda;
Yerel Mahkeme’nin 10/03/2011 tarih 2010/415 E. 2011/90 sayılı kararıyla sanığın katılanlar A…., S……, N…. ve Y….. yönelik eylemi nedeniyle dolandırıcılık suçundan mahkûmiyetine karar verildiği, Dairemizin 21/04/2015 tarih ve 2013/10409 Esas, 2015/23970 sayılı kararıyla; sanığın her dört katılanla ile aynı gün M…. p…… buluşarak avukat olduğunu nüfuslu tanıdıklarını söyleyerek herbirini ayrı ayrı işe sokabileceğini beyan etmesi karşısında, sanığın aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmiş olması nedeniyle sanık hakkında her dört şikayetçiye yönelik eylemden ötürü bir kez ceza verilip 5237 sayılı TCK.nun 43/2. maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümleri uyarınca cezasının artırılması gerekirken yazılı şekilde dört kere mahkumiyet hükmü kurulması ile hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini gerekçeleriyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla, mahkemenin sanığın mahkumiyetine yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma üzerine yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin suça konu eylemin taraflar arasında hukuki alacak mahiyetinde olduğuna ilişkin ve sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezası adli para cezasına çevrilirken uygulama maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8.maddesi gereğince halen uygulanmakta olan1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine ilişkin paragrafın başına “TCK”nın 50/1-a maddesi gereğince” ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.