Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/14480 E. 2015/32129 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14480
KARAR NO : 2015/32129
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Tebliğname No : KD – 2015/158063

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanık S.. K..’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-e, 62/1, 52/2, 53/1 maddeleri gereğince 3 yıl 4 ay hapis ve 549000 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesi’nin 18.3.2015 tarihli ve 2014/204 esas, 2015/87 sayılı karar aleyhine vaki temyiz istemi üzerine onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.06.2015 gün ve 2015/158063 sayılı tebliğnamesi ile dairemize gönderilmiş, Dairemizin 08.10.2015 gün ve 2015/12382 Esas 2015/29669 sayılı kararıyla hükmün Onamasına karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 308.maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine Dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
Dairemizin 08/10/2015 gün ve 2015/12382 esas 2015/29669 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Sanığın aşamalarda değişmeyen ifadesinde, atılı suçlamayı kabul etmemesi, sanığın savunması aksine yüklenen suçu işlediğine dair mahkumiyetine yeterli delil bulunmaması, söz konusu eylem nedeniyle sanığın ortağı ve yetkili müdürü olduğu şirketin tazmin yükümlülüğünün ortadan kalkmaması, bu kapsamda sanığın yetkilisi olduğu şirketin hukuk mahkemesinde tazminata mahkum olması ve söz konusu teminatın ilgili bankaya verilmesi esnasında denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli herhangi bir hareketin olmaması, sanığın söz konusu teminat mektubunu kendisinin bankaya iade ettiğine ilişkin delil bulunmaması karşısında, nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı dikkate alınarak, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde mahkumiyete hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.