Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/14313 E. 2018/7766 K. 07.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14313
KARAR NO : 2018/7766
KARAR TARİHİ : 07.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : 5237 TCK’nın 206/1, 62, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri katılan vekili ve sanıklar … müdafii ile … müdafii ve sanık … tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık …’nin Sosyal Güvenlik Kurumundan yaşlılık aylığı almakta iken 04/10/2007 tarihinde tekrar tüm sigorta kollarına tabi olarak çalışarak aylığını kestirdiği, 19/10/2007 tarihinde kuruma intikal eden dilekçesiyle tahsis talebinde bulunan sanığın, diğer sanıklar … ve …’nın ortağı olduğu Taahhüt Turizm Tic. Ltd. şirketinde geçen çalışmalarının fiili olmadığı ve hizmetlerinin sahte olduğu sanık … Tanyer hakkında yapılan bildirimin sanığın yaşlılık aylığının yükseltilmesi maksadıyla yapıldığı, sanığın bu iş yerinde hiç çalışmadığı halde yüksek ücretle çalışmış gibi gösterildiği iddia edilen olayda, sanıkların aşamalarda değişmeyen ifadelerinde, suçlamaları kabul etmedikleri, tanıkların sanık …’nin söz konusu iş yerinde çalıştığına ilişkin beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 20/01/2009 tarihli iddianameyle “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma” suçundan dava açıldığı, mahkemece de bu suçtan hüküm kurulduğu, resmi belgede yalan beyanda bulunma suçu ile nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçları birbirinden bağımsız suçlar olup, birinin diğerine dönüşmeyeceği dikkate alındığında; tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmeyerek yapılan inceleme sonucu;
Sanıkların üzerine atılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmak suçunu işlediğine yönelik mahkumiyete yeter, her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği anlaşıldığından sanıkların beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin ve sanıklar … müdafii ile … müdafii ve sanık …’nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.