Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/14186 E. 2015/30933 K. 05.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14186
KARAR NO : 2015/30933
KARAR TARİHİ : 05.11.2015

Tebliğname No : 15 – 2014/8519

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 05/09/2013
NUMARASI : 2013/232 (E) ve 2013/269 (K)
SANIK : M.. D..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın, yaşlılık maaşı alan ve uzaktan akrabası olan M.T.’ın 12.02.2005 tarihinde vefat etmesine rağmen, hayattayken verdiği ve ölümü ile hükümsüz kalan 03.08.2004 tarihli vekaletnameyi kullanarak, hastane yetkililerinin M. T. ‘ın mernis ölüm tutanağını nüfus müdürlüğüne geç bildirmeleri sebebi ile nüfus kaydında sigortalının sağ olarak görünmesinden de istifade ederek, 21.02.2005 tarihi ile 22.08.2005 tarihleri arasındaki dönemlerde bağlanan emekli maaşını, bankanın maddi varlıklarından olan banka cüzdanı ile birlikte çekmek suretiyle, toplam 3.215,00 TL haksız menfaat elde ettiği şeklindeki eyleminin, bankanın araç olarak kullanılması suretiyle ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında hükmedilen cezadan TCK.nun 62/1 maddesi gereğince indirim yapılırken 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası yerine 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilerek eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322.maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan sırasıyla “2 yıl 13 ay 15 gün” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “3 yıl 1 ay 15 gün” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.