YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14171
KARAR NO : 2015/30669
KARAR TARİHİ : 03.11.2015
Tebliğname No : 15 – 2015/278374
MAHKEMESİ : İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2015
NUMARASI : 2015/69 (E) ve 2015/146 (K)
SANIK : F.. A..
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanığın bakmakta olduğu özürlü eşi M. A. için sosyal güvenlik kurumundan maaş aldığı, özürlünün 24.12.2008 tarihinde ölmesine rağmen durumu kuruma bildirmeyip 2009 yılı Haziran ayına kadar maaş almaya devam ederek, kurumu 2.862 TL zarara uğrattığı, bu eylemiyle kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kişilerin aldığı aylıklar ile ilgili nüfus idaresinden yapılan bildirimler üzerine kontrol ve denetim zorunluluğunun bulunduğu, gerekli denetim görevini yapmayarak ödemeye devam eden kurumun yanıltıldığının kabulünün mümkün olmadığı anlaşıldığından beraatine dair mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, 03/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.