YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/14130
KARAR NO : 2015/30763
KARAR TARİHİ : 04.11.2015
Tebliğname No : 15 – 2014/7685
MAHKEMESİ : Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/11/2013
NUMARASI : 2013/330 (E) ve 2013/543 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; müşteki İ.. K..’nın babası M.. K..’nın işportacılık yaparken daha önce tanıdığı sanık E.. E.. ile karşılaştığı, sanığın kendisini …… Belediyesinin İmar Dairesi Başkanlığında çalıştığını söyleyerek belediyeye 60 işçi alınacağını, bunlardan bir tane kontenjanı olduğunu, onu da oğlu müşteki İ.. K.. için kullanacağını söylediği, M.. K..’nın da bu duruma inandığı ve sanığın müşteki İ.. K..’dan başvuru evrakları ile ilgili masraf olarak 250 TL istediği, müştekinin yanında bulunan 230 TL’yi verdiği, daha sonra müştekinin babasının yaptığı araştırma sonucunda sanığın Büyükşehir Belediyesi’nde çalışmadığının anlaşılması şeklinde gelişen eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 157. maddesi kapsamında basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazının reddine, ancak;
Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükümde temel ceza tayini sırasında hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırdan belirlendiği halde adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak tespit edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu aykırılık aynı Kanunun 322. maddesi gereğince yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasında yer alan; adli para cezasına ilişkin sırasıyla “7 gün”, “3 gün”, “2 gün” ve “40 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “2 gün”, “1 gün” ve “20 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.