Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/129 E. 2015/21632 K. 02.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/129
KARAR NO : 2015/21632
KARAR TARİHİ : 02.03.2015

Kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından sanıklar …, … ve …’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86-3e, 151/1 ve 62. maddeleri uyarınca 3.000 Türk lirası adlî para ve 2.000 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmalarına, sanıklar hakkında verilen hükümlerin 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5-8. maddesi uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulmalarına dair Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 10/10/2011 tarihli ve 2007/1312 esas, 2011/1424 sayılı kararın kesinleşmesini müteakip, sanık …’ün deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 3, 4. Vd. maddeleri gereğince mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine gönderilmesine dair aynı Mahkemenin 24/04/2014 tarihli ve 2014/224 esas. 2014/576 sayılı kararını müteakip, bu kez Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesince 29/05/2014 tarihli ve 2014/394 esas, 2014/280 sayılı görevsizlik kararının verilmesi üzerine, ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın gönderildiği Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesince verilen Ankara 12. Asliye Ceza mahkemesinin anılan görevsizlik kararının kaldırılmasına ilişkin 20/06/2014 tarihli ve 2014/616 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18/12/2014 tarih ve 2014/22688/75184 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/12/2014 tarih ve 2014/417506 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
I-Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesinin 10/10/2011 tarihli ve 2007/1312 esas, 2011/1424 sayılı kararına yönelik yapılan incelemede;
1-Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olarak Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2013/15 sayılı kararı ile itiraz mercii hem maddi olay hem de hukuki yönden inceleme yapabileceği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların da esas yönünden denetimi yapılabileceği nazara alındığında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 30/10/2007 tarihli ve 2007/74967 soruşturma, 2007/38571 esas sayılı iddianamesi ile sanıklar hakkında mala zarar verme iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 151/1. maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davasının Sulh Ceza Mahkemesinde açıldığı ve anılan maddedeki “Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hâle getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.” hükmü ile karar tarihinde yürürlükte bulunan 5235 sayılı Adlî Yargı ilk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un “Ağır Ceza Mahkemelerinin Görevi” başlıklı 10. maddesinde düzenlenen “Kanunların ayrıca görevli kıldığı hâller saklı kalmak üzere, iki yıla kadar (iki yıl dahil) hapis cezaları ve bunlara bağlı adli para cezaları ile bağımsız olarak hükmedilecek adli para cezalarına ve güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlerin uygulanması, sulh ceza mahkemelerinin görevi içindedir. ” hükmü uyarınca sanıkların eylemleri yönünden delillerin takdir ve değerlendirilmesi yetkisinin ve yargılama görevinin asliye ceza mahkememesine ait olduğu dikkate alınmaksızın yazılı şekilde haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde,
2-25/07/2010 tarihli ve 27652 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 7. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesine “Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez.” şeklindeki düzenlemeye göre sanık …’den hakkında verilecek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasana karar verilmesi kabul edip etmediği hususunda bir talebi sorulmadan yazılı şekilde hakkında verilen hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasında,
3-Sanık …’ın daha önce kasten yaralama suçundan adli sicil kavdı olmasına rağmen hakkında verilen hükmün 5271 sayılı hakkında 231. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasında,
II-Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/06/2014 tarihli ve 2014/616 değişik iş sayılı kararına yönelik yapılan incelemede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinde yer alan. “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adlî para cezası ise; mahkemece, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenleme ile aynı maddenin 11. fıkrasındaki “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.” biçimindeki düzenleme nazara alındığında, hükmün açıklanması, görevli mahkemece yapılması gerekirken görevli olan Asliye Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararının merciince yazılı şekilde kaldırılmasına karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-) Tebliğnamenin (1) no lu bozma isteminde yer alan Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 10/10/2011 tarih ve 2007/1312 esas,2011/1424 sayılı kararına ilişkin incelemede,
CMK’nın 231/5 maddesinde ‘hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder’ şeklindeki düzenleme karşısında, henüz varlık kazanmamış olan hükmün esasının denetlenmesinin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/02/2009 tarih ve 2009/4-13-12 sayılı karında açıklandığı üzere CMK’nın 231 ve 271. maddelerindeki düzenlemelere aykırı olacağı, hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıkların ancak hükmün varlık kazanması halinde olağan ve olağanüstü yasa yolları ile denetime konu olabilecektir. Bu itibarla; açıklanması geri bırakılan mahkumiyet hükmünün, hükmün açıklanması, düşme kararı verilmesi veya yeni bir mahkumiyet hükmünün tesisinden sonra ancak temyiz ya da koşulları varsa kanun yararına bozma incelemesine konu olabilmesi, bu aşamadan sonra ancak hükmün içeriğindeki hukuka aykırılıkların denetlenebilecek olması karşısında, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay C. Baş Savcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, kanun yararına bozma isteminin CMK 309.maddesi gereğince REDDİNE,
2- Tebliğnamenin (2) no’lu bozma isteminde yer alan Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 20/06/2014 tarihli ve 2014/ 616 D. İş sayılı kararına ilişkin incelemede,
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 20/06/2014 tarih ve 2014/616 D. İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince aleyhte etki etmemek üzere, BOZULMASINA, bozma nedenine göre 18/06/2014 tarih ve 6445 sayılı Kanun’la değişik 5235 sayılı Kanun ve CMK hükümlerine göre müteakip işlemlerin mahallinde Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin işlerinin devredildiği Asliye Ceza Mahkemesince yerine getirilmesine 02/03/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.