Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/12873 E. 2018/9725 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12873
KARAR NO : 2018/9725
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanıklar hakkında ayrı ayrı TCK’nın 158/1-g, 62 ve 52. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan, sanıklar hakkında verilen mahkumiyete ilişkin hükümler, sanıklar müdafii ve sanık … tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanıklar tarafından “fırsat dünyası” isimli internet sitesinde verilen, satılık cep telefonu ilanını gören müştekinin, sanıklar ile irtibata geçerek, cep telefonunun satımı hususunda anlaşmaları üzerine, satış bedeli olarak 530 TL’yi, sanık …’in posta çeki hesabına yatırdığı, ancak müştekiye gönderilen koli içerisinde kağıt parçaları ile bir adet kremin çıktığı, bu surette sanıkların hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettikleri, sanıkların tevil yollu ikrar içeren savunmaları, müşteki beyanı, yakalama tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinde her hangi bir isabetsizlik görülmemiş olup,
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık … hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ile sanıklara yüklenen eylemin, Yargıtay CGK’nın 16/04/2013 tarih ve 2012/15-1407; 2013/140 E. K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere; 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde öngörülen bilişim sistemlerinin araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşmek suretiyle basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçundan hüküm kurularak eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından ve kazanılmış hak ilkesi gereğince ceza olarak sonucuda değiştirmeyeceğinden, ayrıca sanıklar hakkında, sonuç olarak hapis cezası verilmesine rağmen, TCK’nın 53. maddesi uyarınca belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilmemiş olması, hapis cezasının kanuni sonucu olan bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görüldüğünden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık … ile sanıklar müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında belirlenen gün adli para cezası üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması suretiyle adli para cezasının tespit edilmesi gerektiği gözetilmeden, infazda tereddüt oluşturacak şekilde, doğrudan adli para cezası üzerinden eksiltme yapmak suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafii ile sanık …’in temyiz başvurusu bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; adli para cezasına mahkumiyete ilişkin uygulamanın hükümden çıkartılarak yerine, “Sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-g maddesi gereğince “100 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 62. maddesi gereğince cezasından 1/6 oranında indirim yapılarak 83 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20.00 TL’den hesap edilmek üzere sonuç olarak 1.660 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.