Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/12798 E. 2015/29558 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12798
KARAR NO : 2015/29558
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

Tebliğname No : 15 – 2015/228382

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2015
NUMARASI : 2013/383 (E) ve 2015/182 (K)
SANIK : K.. Ş..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-g maddesinde suçun; “Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle” işlenmesi nitelikli bir hâl olarak düzenlenmiştir.Bu nitelikli halin uygulanması için, basın ve yayın araçlarının dolandırıcılık suçunun işlenmesinde özel bir kolaylık sağlamış olması gerekir. Failin, yarar sağlamak için gerçek olmayan bir durumu basın organında haber ya da reklam olarak yayınlatması ve bunu mağduru aldatmada kullanması halinde basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçu işlenmiş olacaktır. Bu manada gazeteler ve televizyonlar gibi görsel ve yazılı basın ve yayın araçlarının sağladığı ilân, program, haber içerikleri vb. suça konu edilebilmekte, kişiler kolaylıkla aldatabilmektedirler.
Gazeteye verilen ilanın sadece sanığa ulaşılmasına yardımcı olduğu, şikâyetçinin aldanmasında ve hileli hareketlerin gerçekleştirilmesinde kolaylık sağlamadığı takdirde TCK’nın 158/1–g maddesinin varlığından söz edilemez. Yine şikâyetçinin basit bir araştırmayla gerçeği öğrenebileceği durumda, dolandırıcılığın nitelikli halinden bahsedilemez. Gazetede münhasıran ilan verilmesi yeterli olmayıp, ilanında hileli hareketlerin gerçekleştirilmesinde tarafların aldatılmasında etkisinin bulunması gerekir. Gazetede sahibinden satılık eşya ilanında, eşya tanıtılmadan soyut bir bilgilendirme üzerine verilen telefondan yapılan arama ile gelişen aldatmada, gazeteye verilen ilanın failin sadece şikayetçiye ulaşmasına yardımcı olduğu, hileli hareketlerin gerçekleştirilmesi ve şikayetçinin aldatılmasında bir kolaylık sağlamadığı hallerde, “basit dolandırıcılık”, ilanda eşya gerçeğine aykırı olarak tanımlanıp,orjinalinden daha ucuza gösteriliyorsa,teşhir ve gösterim üzerine mağdur yanıltılmışsa nitelikli dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.
Sanığın Star Life Otel’de müşteri olarak kalıp, kendisini gerçekte varolmayan Dilara Turizm yetkilisi olarak tanıtarak, kira karşılığı otelin bir bölümü büro gibi kullandığı, gazeteye ilan vererek devre mülk alım satımına aracılık yaptığını duyurduğu, bu ilan nedeniyle kendisine başvuran mağdular E.. E.., S.. A.., H.. Y.., Öznur ve H.. U.., İ.. P.., Şerafettin Akdağ, Ö.. K.. ve H.. F.. ile devre mülk satımına ilişkin anlaşmalar yapıp, ilan ve satış masrafı adı altında, nakit para tahsili suretiyle ya da yanında çalıştırdığı D.. E.., B.. F.. ve sanık Nejla Şimşek’in hesaplarını vererek para yatırılmasını sağlayıp, adı geçenlerden almak suretiyle haksız menfaat temin ettiği anlaşıldığından, mağdur sayısınca dolandırıcılık suçunu işlediği somut olayda; mahkemece verilen 09.09.2008 tarihli kararın dairemizce 03.06.2013 tarihinde ”suça konu gazete ilanının aslı ya da onaylı örneği getirtilip, sanığın verdiği ilan değerlendirilerek, ilanda aldatıcılık özelliği olan cümleler bulunup bulunmadığı tespit edilip, hilenin varlığı halinde eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-g maddesinde düzenlenen basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturacağı; ilanda hile bulunmayıp, sadece haber verme şeklinde ise ve aldatıcılık özelliği sadece şahıslarla birebir konuşma sırasında oluşmuşsa, eylemin aynı Kanunun 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık kapsamında olacağı gözetilmeden, bankanın maddi bir varlığının kullanılmaması ve ödeme vasıtası olmasına rağmen, hatalı değerlendirme ile sanık hakkında bankayı araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verilmesi” gerekçesiyle bozulması üzerine mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada, suça konu gazete ilanının onaylı örneğinin getirtilip incelendiği, yapılan ilanlarda “devre mülk devre talepleriniz nakde çevirir, devre mülkleriniz güncel fiyatlarla değerlendirilir” şeklinde ilan verildiği, 0242 229 15 52 nolu telefonun ilanda yer aldığı, bunun dışında ilan metninde herhangi bir açıklama mevcut olmadığı, sanığın verdiği ilanda aldatıcılık özelliği olan cümleler bulunmadığının tespit edildiği, ilanda hile bulunmayıp, ilanın sadece haber verme şeklinde olduğu, hile ve aldatmanın sadece şahıslarla birebir konuşma sırasında olduğu gerekçeleriyle sanığın eylemlerinin basit dolandırıcılık suçu oluşturduğuna yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozma sonrası yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 07.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.