YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12602
KARAR NO : 2015/29114
KARAR TARİHİ : 29.09.2015
Tebliğname No : KD – 2015/165625
Güveni kötüye kullanma suçundan sanık M.. C..’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/2,62,52,51/1-3. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 80 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 08.05.2012 tarihli ve 2011/298 esas, 2012/703 sayılı karar lehine vaki temyiz istemi üzerine red talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.07.2014 gün ve 2014/210075 sayılı tebliğnamesi ile dairemize gönderilmiş, Dairemizin 25.11.2014 gün ve 2014/15565 Esas 2014/19615 sayılı kararıyla hükmün Reddine karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan Kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 308.maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine Dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşüncelerde ki itiraz nedeni yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
Dairemizin 25.11.2014 gün ve 2014/15565 Esas 2014/19615 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması,malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Somut olayda; sanığın şikayetçinin yetkilisi olduğu ……. Ltd Şti de bir süre çalıştığı, nakliye araç tedariki ve çalışan şoförlere avans ödemesi gibi işleri yaptığı bu nedenle firma tarafından şoförlere ödemesi için verilen 20.000 USD içerisinden 4.800 USD’yi vermeyerek alıkoyduğu, bilahare taşımacılık faaliyeti neticesinde 665 TL ve 1.470 Euro parayı da kendi hesabına yönlendirdiği, durumun anlaşılması üzerine sanığın işten çıkarıldığı, bu şekilde güveni kötüye kullanma suçunu işlediği anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 29.09.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.