Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/12207 E. 2015/28883 K. 17.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12207
KARAR NO : 2015/28883
KARAR TARİHİ : 17.09.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/393913

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2013/304 (E) ve 2013/497 (K)
SANIKLAR : K.. A.., C.. A..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik müşteki S.. B.. vekili tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde;
Dolandırıcılık suçunun mağdurlar O.. A.. ve S.. T..’a karşı işlenmesi ve şikayetçinin bu suçtan doğrudan doğruya zarar görmemesi karşısında, şikayetçi adına vekilinin vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararlarına yönelik sanık C.. A.. müdafii ve sanık K.. A.. tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelemesinde;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıkların gazetede verdikleri ilanda, iddia bayiliği temin ettiklerini bildirdikleri, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü elemanı olan tanık O.. A..’in sanıklarla, amirlerinin talimatı ile yaptığı görüşmede, sanıkların bayilik temini için güçlü bağlantılarının olduğunu ve istedikleri kişiye iddia bayiliği verebileceklerini beyan ettikleri ve iddia bayiliği vermek için 40.000 TL istedikleri, sanıklar K.. A.. ve C.. A..’ün aynı şekilde ilan üzerine gelen şikayetçi S.. T.. ile de aynı doğrultuda görüşmeler yaparak ondan da 40.000 TL karşılığında iddia bayiliği alabileceklerini bildirdikleri, tarafların fiyatta anlaştıkları, sanıkların bu girişimlerinin Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından haber alınıp bu konuda müfettişler tarafından soruşturmaya başlanıldığının sanıklar tarafından öğrenilmesi üzerine sanıklar ile irtibatın koptuğu, eylemin tamamlanamadığı, bu şekilde sanıkların üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, müşteki ile tanık ifadesi, teşhis tutanağı, inceleme ve soruşturma raporu ile tüm dosya kapsamına göre suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık C.. A.. müdafii ve sanık K.. A..’ün temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.