Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/12195 E. 2018/8082 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12195
KARAR NO : 2018/8082
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nın
158/1-d-e-son, 62, 52/2-4, 58 ve 53. maddeleri
gereğince mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik suçundan;
TCK’nın 204/1, 62, 58 ve 53. maddeleri
gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, akrabası olan katılan …’a ait nüfus cüzdanını ele geçirmesi üzerine, söz konusu nüfus cüzdanının üzerindeki fotoğrafı değiştirerek üzerinde tahrifat yaptığı, bu şekilde oluşturduğu sahte kimliği kullanarak Akdeniz Üniversitesi Hastanesinde yatış işlemleri yaptırıp kendi ismini gizleyerek tedavi olduğu, tedavi neticesinde 3.328,18 TL tutarındaki tedavi bedelini ödemeyip, söz konusu tedavi masraflarının karşılığı olarak katılan ismi ile düzenlenen senede, olay esnasında yanında bulunan ve kardeşi olan adına kefil sıfatıyla imza atıp, düzenlemiş olduğu söz konusu senedi kuruma ibraz ettiği, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1) Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyete ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığın göğüs ağrısı şikayetiyle hastanenin acil servisine müraacaat etmesi üzerine yoğun bakım ünitesinde tedavi gördüğünün anlaşılması karşısında, Sağlık Bakanlığı’nın 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin 37. maddesi ve Başbakanlığın 2008/13 sayılı genelgesi de dikkate alınarak, sanığın aldığı sağlık hizmetinin acil yardım kapsamında bulunduğu, mevcut yönetmelik ve uygulamaları gereğince tüm vatandaşlara acil sağlık hizmetlerinin bedelsiz olarak verilmesinin sosyal devlet anlayışının bir parçası olduğu, bu haliyle sanığa verilen sağlık hizmetinin her halukarda bedelsiz olarak verilmesi gerektiği, meydana gelen herhangi bir zararın söz konusu olmadığı, bu nedenle nitelikli dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı dikkate alınmadan sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,
2) Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyete ilişkin hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sahtecilik suçunun oluşabilmesi için, yapılan sahtecilikte aldatma kabiliyetinin bulunmasının zorunlu olduğu, aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının da belge aslı üzerinde hakim tarafından yapılacak bir incelemeyle belirleneceği, buna göre; suça konu … adına düzenlendiği iddia edilen kimlik aslının ele geçirilememiş olduğu ve belge fotokopisinin de hukuki sonuç doğurmayacağı dikkate alınarak, sanığın, yaptırdığı tedavi neticesinde oluşan hastane masrafları karşılığında, kardeşi adına kefil sıfatıyla senet düzenleyip, bu senedi hastaneye ibraz ettiğinin iddia edilmesi karşısında, gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin tespiti bakımından, Mehmet Yaşar’ın tanık sıfatıyla ifadesinin alınması, gerek sanığın gerekse Mehmet Yaşar’ın mukayeseye elverişli imza ve yazı örneklerinin temin edilip, belge aslıyla birlikte gönderilmek suretiyle, uzman bilirkişi veya kurulundan aldırılacak raporla, suça konu senet üzerindeki el yazısı ve imzaların kime ait olduklarının ve söz konusu senetin ne şekilde sahte olduğunun kesin olarak belirlenerek, sonucuna göre atılı suç nedeniyle sanığın hukuki durumunun tayini ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.