Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/12140 E. 2018/7560 K. 01.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12140
KARAR NO : 2018/7560
KARAR TARİHİ : 01.11.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan; TCK’nun 158/1-j-son, 168/2, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri
gereğince mahkumiyet
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan; TCK’nun
204/1, 62 ve 53. maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, Türkiye İş Bankası Aydın Şubesinden cari hesap kredisi kullanabilmek için, kendisinin alacaklı gözüktüğü, … adına, 14/4/2008 düzenleme, 28/07/2008 ödeme tarihli, 4.600 TL bedelli senedi sahte olarak düzenleyip, ilgili bankaya cirolamak suretiyle teminat olarak vererek kredi kullandığı, bu suretle sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanları, suça konu senetin takibe konu edildiği icra dosyası ile dosya kapsamından sanığın, üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet hükmüne ilişkin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin sanığın suç kastı ile hareket etmediğine, lehe olan hususların uygulanmadığına ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğuna ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanları, suça konu senetin icra takibine konu edildiği icra dosyası, Türkiye İş Bankası Aydın Şubesinin cevabi yazıları ile dosya kapsamına göre sanığın, sahte olarak düzenlediği senedi, cari hesap kredisi kullanabilmek için, teminat amacıyla ilgili bankaya verip, haksız menfaat elde ederek üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği yönünde mahkemenin mahkumiyet hükmüne ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Türkiye İş Bankası Aydın Şubesi’nin 09/02/2012 tarihli cevabi yazısında, suça konu cari hesap anaparasının 3.800 TL’sının yatırılmış olduğunun bildirilmiş olması karşısında, ilgili bankadan söz konusu kredi ödemesinin hangi tarihte yapıldığının, sanık tarafından çekilen suça konu kredi miktarının, söz konusu kredi borcuna ilişkin alacağın katılan …Ş. ünvanlı şirkete temlik edilip edilmediğinin, kovuşturma başlamadan önce kısmi ödeme yapıldı ise, TCK 168/4 maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızalarının olup olmadığının sorulması ve suça konu cari hesap kredisi ile ilgili sözleşme ve banka kayıtlarının getirtilip incelenmesi ile sonucuna göre TCK 168/1 maddesindeki düzenlemeden sanığın yararlanıp yararlanmayacağının değerlendirilerek, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, sanığın suça konu eylemden elde ettiği menfaatin 4.600 TL olduğu, dolayısıyla adli para cezasının da bu miktara uygun şekilde “460 gün” olarak tespiti yerine, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının elde edilen menfaat miktarının üzerinde olacak şekilde “600 gün” olarak belirlenmesi suretiyle fazla adli para cezası tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.