Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/12125 E. 2018/7566 K. 01.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/12125
KARAR NO : 2018/7566
KARAR TARİHİ : 01.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK’nun 157/1, 62, 52/2, 51 ve 63. maddeleri gereğince mahkumiyet
Özel belgede sahtecilik suçundan; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm ve özel belgede sahtecilik suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık müdafinin 28/12/2013 tarihli temyiz dilekçesinde sanık hakkında, üzerine atılı özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararını da kapsar şekilde temyiz dilekçesi vermiş ise de, söz konusu kararın itiraza tabi olduğu, sanık müdafinin bu karara karşı itirazda bulunduğu, ilgili Ağır Ceza Mahkemesi tarafından itirazın kesin olarak reddine karar verildiği, verilen red kararına yönelik temyiz isteminin de bulunmadığı, bu nedenle özel belgede sahtecilik suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz itirazları inceleme dışı bırakılmış olup, sanık müdafinin temyiz isteminin yalnızca dolandırıcılık suçuna hasren yapıldığı kabul edilerek, yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanığın, katılan … adına gsm hatları çıkartmak ve ücretsiz cep telefonu alabilmek amacıyla, katılanın daha önce yanında çalışan temyiz dışı sanık … ile anlaşması üzerine, … bayisine Hüseyin’i katılan olarak tanıtıp, katılanın yetkilisi olduğu şirket bilgilerini içeren sahte noter evrakı fotokopisi ve gerekli diğer belgeleri kullanarak, temyiz dışı sanık …’in katılan adına toplam 75 adet gsm abonelik sözleşmesini değişik zamanlarda imzalaması neticesinde, çıkartılan hat sayısının fazlalığından dolayı bayi tarafından verilen toplam 11 adet cep telefonunu temyiz dışı sanık ile birlikte haksız olarak elde ettiği, bu şekilde sanığın dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Suça konu abonelik sözleşmelerinin imzalanması sırasında imza sirkülerine ilişkin sahte noter evrakının yanı sıra kamu kurumu olan Nüfus Müdürlüğü’nün maddi varlıklarından olan katılana ait nüfus cüzdanının da kullanıldığının anlaşılmış olması karşısında, sanığın eyleminin TCK’nın 158/1-d. maddesinde yer alan kamu kurumu olan Nüfus Müdürlüğü’nün aracı kılınması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri takdir ve değerlendirmek görevinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 01/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.