Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/11869 E. 2018/8130 K. 15.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11869
KARAR NO : 2018/8130
KARAR TARİHİ : 15.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : TCK 155/2, 43, 62, 52, 52/4 ve 51 maddeleri gereğince erteli mahkumiyet

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanık … tarafından katılan şirkete ait dört mağazanın koordinatörü olarak farklı tarihlerde mağaza kasalarından para ve ürün alınması nedeniyle kasa ve ürün açıklarının oluştuğu, bu açıkların gerçeği yansıtmayan iade mal fişleri, gerçeği yansıtmayan sevk irsaliyeleri ve emanet fişleri ile gizlenerek şirketin zararına sebebiyet verildiği, katılan şirkete bağlı Nautılus, Capıtol, Palladıum ve Erenköy mağazalarındaki toplam zararın 1.053.749TL olduğu sanık … tarafından belge ibraz edilmemesi nedeniyle, sanığa ait Garanti Bankası Güneşli Şubesindeki 02956683893 nolu hesabına 05/01/2007-05/01/2009 tarihleri arasında şirket merkezince yatırılan 73.107,90 TL’nin …’ın zimmetinde olduğu ve üzerine atılı suçu işlediği iddia edilen somut olayda; sanık savunması, katılan beyanı, tanık beyanları ve dosya kapsamından; sanığın mahkumiyetine ilişkin mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Uzun süreli hapis cezasıyla mahkum olan ve bu cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesi gereğince belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemesi,
2) Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulurken, 333 gün karşılığı olarak belirlenen adli para cezasının paraya çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK’nın 52/2. maddesinin gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “sanığın 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin birinci fıkrasının a,b,c,d bentlerinde belirtilen haklarından mahkum olduğu hapis cezasının infazının tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise 5237 sayılı TCK’nın 53/3. maddesi uyarınca yoksun bırakılmasına yer olmadığına” ve hüküm fıkrasında 52. maddenin uygulanmasına ilişkin kısımdan “TCK.nun 52. maddesi gereğince” ibaresi çıkartılarak yerine “TCK’nın 52/2. maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.