Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/11746 E. 2018/6953 K. 22.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11746
KARAR NO : 2018/6953
KARAR TARİHİ : 22.10.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sahtecilik suçundan; sanıkların beraatlarına dair hükümler
2-Dolandırıcılık suçundan; sanık … hakkında, TCK’nın 158/1-f-son, 35, 62, 52 ve 51. maddeleri uyarınca mahkûmiyet

Sahtecilik suçundan sanıkların beraatlarına ilişkin hükümler Cumhuriyet savcısı tarafından; dolandırıcılık suçundan sanık …’in mahkumiyetine ilişkin hüküm ise, Cumhuriyet savcısı ve sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanıklardan …’ün, sahte olarak tanzim edilmiş 2 adet çeki Kütahya Akbank şubesine götürerek tahsil etmek istediği, ancak banka görevlileri tarafından yapılan fiziki incelemede çeklerin sahte olduklarının anlaşıldığı olayda;
1-Sanıkların sahtecilik suçundan beraatlarına ilişkin hükümlere yönelik Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar haklarında sahtecilik suçundan verilen hükümlerin dayanağı olan CMK’nın 223/2-a maddesinin gösterilmemesi, mahallinde düzeltilebilir bir eksiklik olarak değerlendirildiğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Mahkemece yapılan gözlemde, özellikle kağıt kalitesi ve kalınlığı açısından çok bariz sahte oldukları ve üzerlerinde herhangi bir tahrifat bulunmadığı belirlenen çeklerin iğfal kabiliyetlerinin bulunmaması nedeniyle sahtecilik suçunun yasal unsurları oluşmadığından, sanıkların beraatlarına dair hükümlerde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık … hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık …’in, Akbank Konya Selçuk ve Ticari şubelerine ait çekleri, ilgili bankanın Kütahya şubesine ibraz etmesi üzerine banka yetkililerince çeklerin sahte olduklarının ilk bakışta anlaşılmış olması ve mahkemece yapılan gözlemde de iğfal kabiliyetlerinin bulunmadığının belirlenmesi karşısında, muhatabı nezdinde aldatıcılık niteliği bulunmayan çekler nedeniyle dolandırıcılık suçunun hile ve aldatma unsurlarının gerçekleşmediği gözetilmeden, sanığın beraatı yerine yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması,
Kabule göre de;
Suçtan elde edilen haksız menfaat miktarının 10.700,00 TL olması nedeniyle 5237 sayılı Kanun’un 158/1-f-son maddesi gereğince, temel gün para cezasının elde olunan haksız yararın iki katından az olmayacak şekilde 1070 gün belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, 600 tam gün üzerinden tayin edilmesi suretiyle eksik cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısı ile sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aynı kanunun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının gözetilmesine, 22.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.