Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/11600 E. 2015/29632 K. 07.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11600
KARAR NO : 2015/29632
KARAR TARİHİ : 07.10.2015

Tebliğname No : 15 – 2015/83665

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2014
NUMARASI : 2013/454 (E) ve 2014/491 (K)
SANIKLAR : C.. Y.., M.. A.., A.. B.., B.. Y.., L.. Y..
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulmuş örgüte üye olmak

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hakkında beraat kararı verilen sanıklarla ilgili E.. K.. ve İbrahim Karaosmanoğlu haricindeki mağdurların temyiz isteminde bulunmadıkları anlaşılmakla, O yer Cumhuriyet savcısı, sanık M.. A.. müdafi, katılan E.. K.. vekilleri, katılan İ.. K.. vekilinin temyiz istemleriyle sınırlı olarak yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.

Ticarî faaliyeti meslek olarak icra eden kişilerin, güvenilirliğini sağlamak amacıyla, bu suçun, tacir (kişisel olarak ticaretle uğraşan kimseler) veya şirket yöneticisi olan yada şirket adına hareket eden kişilerin ticarî faaliyetleri sırasında işlenmesi, TCK’nın 158/1-h bendinde nitelikli hâl kabul edilmiştir. Bu kavramlar Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümlerine göre belirlenecektir. Türk Ticaret Kanunu’nun 14. maddesinde; Tacir, kişisel durumları ya da yaptığı işlerin niteliği nedeniyle yahut meslek ve görevleri dolayısıyla, kanundan veya bir yargı kararından doğan bir yasağa aykırı bir şekilde ya da başka bir kişinin veya resmî bir makamın iznine gerek olmasına rağmen izin veya onay almadan bir ticari işletmeyi işleten kişi de tacir sayılır. “denilmektedir. Ticaret şirketleri, aynı Kanun’un 124. maddesinde, Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir. Bu Kanunda, kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır” şeklinde tanımlanmıştır. Kooperatif yöneticilerinin, kooperatifin faaliyeti kapsamında, dolandırıcılık suçunu işlemeleri de nitelikli hâl, kabul edilmiştir. Üye sayısı dolmasına rağmen, üyeliğe kabulün devamından bahsederek üye kayıt edilmiş gibi kişinin parasının alınması bu suç tipine örnek gösterilebilir. Kooperatif yöneticilerinin kimler olduğu 1163 sayılı Kooperatifler kanunun 55 ve devamı maddelerinde tanımlanmıştır. Buna göre; Yönetim Kurulu, kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır. Yönetim Kurulu en az üç üyeden kurulur. Bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olmaları şarttır. Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen tüzel kişiler, temsilcilerinin isimlerini kooperatife bildirir. Bu suçun oluşabilmesi için, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmaları gerekir. Keza, kooperatif yöneticilerinin bu nitelikli halden cezalandırılabilmeleri için suçun kooperatifin faaliyeti kapsamında, işlenmesi gereklidir. Bu suçun faili tacir veya şirket yöneticisi yada şirket adına hareket eden kişi yada kooperatif yöneticisi olabilir.
Akraba olan sanıkların, M.. A.. liderliğinde, diğer sanıklar C.. Y.., L.. Y.., B.. Y.. ve A.. B..’nın katılımı ile suç işlemek amacı ile örgüt kurdukları, sanık M.. A.., sanık C.. Y.. ve L.. Y..’in sistematik bir şekilde hareket ederek dolandırıcılık suçu işlemek amacıyla Antalya ve İstanbul illerinde iki ayrı şubesi bulunan Y Turizm Taşımacılık İnşaat Emlak Otomotiv Tekstil Gıda Temizlik Ticaret Limited Şirketi isimli şirketi kurdukları, sanıklar A.. B.. ile B.. Y..’in bu şirkette çalıştıkları, sanıkların mağdur ve katılanlara karşı kendilerini uluslararası tur şirketi olduğunu iddia ettikleri E şirketinin ve Mi Temsa isimli firmanın Türkiye temsilcisi olarak tanıtıp, düşük miktarda peşinat ile sıfır kilometre Mitsubishi Temsa marka Prestij model 27+1 minibüsü 148.000 TL ye sattıklarını, aylık 5.000 TL ücret karşılığı çalıştırmak ve aracın ücretinin bu ödemeden kesilerek ödeneceğini vaad ederek olmayan araçlar için satış sözleşmeleri düzenleyerek katılan ve mağdurlardan peşinat aldıkları, araçları türlü bahanelerle teslim etmeyerek vaad ettikleri işte çalıştırmadıkları, sanıklara ait Y Turizm Taşımacılık İnşaat Emlak Otomotiv Tekstil Gıda Temizlik Ticaret Limited Şirketi’nin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 29.03.2010 tarihli sayısında kayıtlı olduğu, bahse konu şirketin 17.03.2010 tarihinde tescil edildiği, şirket kurucularının sanıklar C.. Y.., M.. A.. ve L.. Y.. olduğu, ilk on yıl için sanıklar C.. Y.. ve M.. A..’ın şirket müdürü olarak seçildikleri, müştereken temsil ve ilzama yetkili kılındıkları,
Sanık C.. Y..’in, sanık M.. A..’ın dayısı, L.. Y.. ile Bülent Yelser’in ise babası olduğu, piyasayı dolandırmak için şirket kuran sanıkların şirket bünyesinde Antalya ve İstanbul illerinde olmak üzere iki yerde suç işlemek amacı ile şube açtıkları, iş bölümü gereği sanıkların bir kısmı İstanbul’da, bir kısmının ise Antalya’da ikamet ettikleri, katılan ve mağdurlara uygun koşullarda araç satacaklarını vaad ettikleri, bu amaçla iradelerini fesada uğrattıkları mağdurlara düşük miktarda peşinat ile sıfır kilometre Mitsubishi Temsa marka Prestij model 27+1 minibüsü 148.000 TL ye sattıkları, bu araçların satışı ile ilgili Türkiye yetkilisi olduklarını ve satmış oldukları araçlara aylık 5.000 TL ücret vererek Uluslararası Tur firması Eurolines isimli şirkette çalıştıracaklarını söyledikleri, aylık olarak vermeyi taahhüt ettikleri bu ücret içerisinden aracın taksitlerini düşerek geri kalanı araç sahibine vereceklerini beyan ettikleri, bu şartlarda katılan ve mağdurların sanıklarla anlaştıkları, anlaşma sonrası her bir mağdur ve katılanın, farklı tarihlerde sanık M.. A.. adına açılmış hesaba para yatırdıkları ve sanıklara süreli vekaletname verip bu konuda da sözleşme düzenledikleri, sanıkların yapılan sözleşmenin yurt dışında faaliyette bulunan Eurolines şirketine gönderileceği konusunda katılanları ikna ederek sözleşme asıllarını aldıkları, katılanlara sözleşme karşılığında araç teslim kartı olarak düzenlenen belgeyi verdikleri, araçların anlaşılan tarihte teslim edilmediği ve katılanların çeşitli bahaneler ile oyalandıkları, yapılan sözleşmenin fesih edilmesini ve ödedikleri paranın iade edilmesini isteyen mağdurların para ya da araçlarının teslimatının yapılmadığı, yapılan araştırmada sanıkların kurdukları Y Turizm Taşımacılık İnşaat Emlak Otomotiv Tekstil Gıda Temizlik Ticaret Limited Şirketi’nin yurt dışında faaliyet gösteren Eurolines isimli şirket ile herhangi bir irtibatının olmadığı, keza Eurolines’in, Türkiye’de herhangi bir faaliyetinin bulunmadığı, dolaysıyla yabancı menşeli şirketin araç ithali konusunda Yeleser isimli şirketle imzalamış bir anlaşması yokken, sanıkların bu şirketin haberi dışında onun ismini kullandıkları, bununla yetinmeyen sanıkların, ayrıca araç ithal yetkileri varmış gibi Maliye ve Gümrük Bakanlıklarına ait sahte belge üretip kullandıkları, Y Turizm Taşımacılık İnşaat Emlak Otomotiv Tekstil Gıda Temizlik Ticaret Limited Şirketi’nin, kurulduğu tarihten itibaren suç konusu eylemleri dışında hiç bir ticari faaliyeti olmadığının tespit edildiği, araç satışı yapıp peşinat adı altında para alan sanıkların, katılan ve mağdurlardan hiç birisine araç teslimat işlemini yerine getirmedikleri, her mağdurdan farklı miktarlarda para alan sanıkların bu yolda bir milyon TL’ye yakın parayı uhdelerine geçirdikleri, bu suretle sanıkların, şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulmuş örgüte üye olmak suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanıklar M.. A.., C.. Y.., A.. B.., Bülent Yeleser, L.. Y.. hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve kurulmuş örgüte üye olmak suçlarından verilen beraat kararına yönelik katılan E.. K.. vekilleri, katılan İbrahim Karaosmanoğlu vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde,
Suç işlemek amacı ile örgüt kurma suçunu işlediği iddia olunan sanıklara yüklenen suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen katılanlar E.. K.. ve İbrahim Karaosmanoğlu’nun bu suça ilişkin olarak kamu davasına katılma hakkları bulunmadığı ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararlarının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceği anlaşılmakla, mevcut temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’ un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Sanık M.. A.. hakkında resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri, sanık A.. B.. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmü, sanıklar B.. Y.., L.. Y.. ve A.. B.. hakkında katılan İ.. K..’na yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Sanık ifadeleri, katılan ve mağdur beyanları, tutanaklar, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, kurulan hükümlerde isabetsizlik görülmemiş, sanık A.. B..’nın suça konu sahte belgeleri kullandığına ya da bu suçtan mahkum olan sanığın eylemine iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeterli delil bulunmaması karşısında, tebliğnamede sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan dolayı cezalandırılmasını talep eden düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, O yer Cumhuriyet savcısı, sanık M.. A.. müdafi, katılan E.. K.. vekilleri, katılan İbrahim Karaosmanoğlu vekili temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3- Sanık C.. Y.. hakkında katılanlar M.. B.., Y.. Ü.., O.. K.., S.. A.., H.. A.., H.. Ç.., S.. İ.., İ.. K.., İ.. S.., İ.. Ç.., A.. V.., E.. Ç.. ve E.. K..’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümleri, sanık C.. Y.. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükmü, sanık A.. B.. hakkında M.. T.., Ş.. Ş.., O.. K.., A.. M.., S.. A.., Y.. A.., O.. G.., E.. Ç.., İ.. K..’a ve Alpaslan Karayiğit’e yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümleri, sanıklar B.. Y.., L.. Y.. ve A.. B.. hakkında katılan E.. K..’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
a) Katılanlar M.. B.., Y.. Ü.., O.. K.., S.. A.., H.. A.., H.. Ç.., S.. İ.., İ.. K.., İ.. S.., İ.. Ç.., A.. V.., E.. Ç.. ve E.. K..’ın ifadelerinde, araç alımıyla ilgili sanık C.. Y.. ile görüşerek sözleşmeyi yaptıklarını ve sanığın kendilerine sahte olduğu tespit edilen sözleşmeleri verdiğini beyan etmeleri karşısında, sanık C.. Y..’in, yeğeni olan sanık M.. A.. ile birlikte kurduğu şirketin bağlantılarını bilmemesinin mümkün olmadığı, şirket sahibi olan sanığın, yaptığı sözleşmeler kapsamında yıllarca hiç bir araç katılanlara teslim edilmemesine ve kurduğu şirketin E ve Temsa firmaları ile anlaşması olmamasına rağmen, araç satışı konusunda vaatte bulunup, sahte sözleşmeler düzenleyerek peşinat almak suretiyle hileli şekilde manfaat temin ettiği anlaşılmakla, katılanlara yönelik olarak nitelikli dolandırıcılık ve ayrıca resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyetine karar vermek gerektiği gözetilmeksizin, dolandırıcılık ve sahtecilik suçu konusunda bilgisi olmadığı ve suç kastıyla hareket etmediği gerekçesiyle hakkında beraat kararları verilmesi,
b) Katılanlar M.. T.., Ş.. Ş.., O.. K.., A.. M.., S.. A.., Y.. A.., O.. G.., E.. Ç.., İ.. K.. ve Alpaslan Karayiğit’in ifadelerinde, sanık A.. B..’nın aracılığıyla diğer sanıklarla tanıştıklarını, hatta sanık A.. B..’nın araçların Güler Sabancı tarafından kiraya verileceğini söylediğini, sürekli şirkette bulunduğunu, para transferinin A.. B.. tarafından yürütüldüğünü ve komisyon aldığını beyan ettikleri anlaşılmakla, sanığın katılanlara yönelik olarak nitelikli dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar vermek gerektiği gözetilmeksizin, dosya kapsamına uymayacak şekilde suçtan sonra hileli davranışta bulunduğu gerekçesiyle beraat kararları verilmesi,
c) Sanıklar B.. Y.., L.. Y.. ve A.. B.. hakkında katılan E.. K..’a yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan iddianame ile açılmış bir dava olmamasına rağmen, yargılama yapılarak sanıklar hakkında beraat hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı, sanık M.. A.. müdafi, katılan E.. K.. vekilleri, katılan İbrahim Karaosmanoğlu vekili temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.