Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/11453 E. 2015/32135 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11453
KARAR NO : 2015/32135
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

35
Tebliğname No : 15 – 2013/400172

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Gaziantep 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 26/03/2013
EK KARAR TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2012/44, 2013/182
SANIKLAR : K.. Y.., R.. Ö..
SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

Dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanık …….’ın mahkûmiyetine ilişkin hükümler ile dolandırıcılık suçundan sanık………’in mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü.
1-Sanık ………. hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık …………’in yokluğunda verilen hükmün sorguda belirtmiş olduğu ikamet adresine çıkarılmasından sonra iade edilmesi üzerine, bu kez MERNİS adresine 7201 sayılı Kanun’un 21/2. maddesi gereğince 07.06.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, yasal süresi geçtikten sonra yapmış olduğu 01.11.2013 günlü temyiz inceleme başvurusunun, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-Sanık …………. müdafiinin 26.03.2013 tarihli karara karşı eski hale getirme ve temyiz isteminde bulunduğu anlaşılmakla, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 311. maddesi hükmüne göre eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmuş olması halinde, bu talebi inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili ceza dairesi olması karşısında, ………. Ağır Ceza Mahkemesi’nin eski hale getirme talebinin reddine ilişkin verdiği 31.10.2013 tarihli ek kararın hukuki değerden yoksun olduğu; bu kapsamda, sanık …………’ın yokluğunda verilen hükmün, savcılık aşamasında vermiş olduğu ifadesi sırasında hazır bulunan ………… tebliğ edilmesine rağmen, adı geçen avukatın vekaletnamesini dosyaya ibraz etmemesi yanı sıra kendisine çıkarılan usulüne uygun davetiyeye rağmen yargılamanın hiçbir aşamasına katılmaması karşısında; gerekçeli kararın sanık yerine kendisini temsil etmeyen avukat …………….. tebliğ edilmiş olması nedeniyle yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı; adı geçen avukatın temyiz talebine dayanılarak verilen ek kararının da hukuken yok hükmünde olduğu anlaşılmakla, sanığın sonradan atadığı müdafisinin 23.10.2013 tarihli temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek sanık hakkında kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
a-Sanık…………. hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklardan ……..’ın, suç tarihinde hayatta olan babası Hamit Yıldız ile birlikte ortak ve idarecisi oldukları Yıldız İplik Sanayi firmasının borçları nedeni ile ekonomik sıkıntıya düşmesi üzerine ticari faaliyetleri ile ilgisi bulunmayan garson, işçi, dolmuş şoförü, tatlıcı gibi mesleklerle uğraşan temyiz dış…………..Tekstil Sanayi isimli paravan şirketi kurdurdukları, bu kişilerin kurulan şirketin yerini ya da yaptığı işleri bilmediği, Yıldız iplik firmasının iş yeri ve makinelerinin İlknaz tekstil firmasına evrak üzerinde kiralandığı, aynı iş yerinde yine …………. kontrolünde bulunan ………. Tekstil isimli paravan şirketinin de bulunduğu, bu kapsamda sanık Kenan’ın Yıldız iplik fabrikasında kullanılmak üzere katılan firmadan satın aldığı hammadde karşılığında,……..Tekstil isimli firmanın İlknaz Tekstil’e keşide ettiği keşideci ve ciranta imzalarının kime ait olduğu tespit edilemeyen 30.05.2008 ve 13.06.2008 keşide tarihli 2640 Amerikan Doları bedelli iki adet çeki firmaya verdiği, çeklerin yasal süresinde bankaya ibrazında karşılıklarının bulunmadığının anlaşılması karşısında mahkumiyetine ilişkin kurulan hükümde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün kısmen isteme uygun olarak ONANMASINA,
b)Sanık ……….. hakkında nitelikli dolandırıcılık suçuna ilişkin hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Failin, önceden doğmuş bir zarar veya borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmayacağı ilkesinden hareketle; şikâyetçinin 24.06.2007 tarihli dilekçesinde, suça konu çeklerin borç karşılığında verildiğini belirtmiş olması ve tanık olarak dinlenen…………’ın yargılama aşamasındaki beyanında, ………’ın şirket adına kendilerinden almış olduğu malların bedelini ödeyememesi üzerine söz konusu çekleri verdiğini ifade etmesi karşısında; önceden doğan borç karşılığında verildikleri anlaşılan çekler nedeniyle dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkûmiyetine hükmolunması,
Kabule göre de;
5237 sayılı Kanun’un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi ile 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin (1), (2) ve (4) numaralı fıkralarıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nin verdiği 08.10.2015 tarihli ve 2014/140-2015/85 sayılı kısmi iptal kararının, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmesi nedeniyle, koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık …….. müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükümlerin isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı kanunun 326. maddesi gereğince dolandırıcılık suçuna ilişkin bozmanın temyiz talebi reddedilen …….’e sirayetine, sanık …….’ın temyiz talebinin reddedilmesi üzerine kararın kesinleştirilerek infaza verildiğinin anlaşılması karşısında İNFAZIN DURDURULMASINA, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü bulunmadığı takdirde sanık…………’ın derhal salıverilmesinin temini için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı’na yazı yazılmasına, 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.