Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/11368 E. 2015/28758 K. 16.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11368
KARAR NO : 2015/28758
KARAR TARİHİ : 16.09.2015

Tebliğname No : 15 – 2013/375415

İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2013/170 (E) ve 2013/546 (K)
SANIK : Ö.. Ç..
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanık Ö.. Ç..’nun, bir şekilde elde ettiği müşteki M.. P..’a ait nüfus cüzdanı fotokopisi ile GSM hattı satın aldığı, sözleşmeyi M.. P.. ismiyle imzaladığı ve bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunması karşısında; eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 158/1-d maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın ceza miktarı itibariyle kazanılmış haklarının CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca saklı tutulmasına, 16.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.