Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/11006 E. 2015/28881 K. 17.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/11006
KARAR NO : 2015/28881
KARAR TARİHİ : 17.09.2015

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi

SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; internet sitelerinde verilen satılık araç ilanlarını gören mağdur …. ile şikayetçi …..’ın, ilanlarda verilen irtibat telefonlarını aramaları, karşısındaki kişi ile fiyat, alım-satım hususlarında konuşmaları ve anlaşmalarını müteakip kendilerinden kapora mahiyetinde istenilen paraları sanık adına açılmış bulunan posta çeki hesabına havale etmelerine rağmen buluşma noktalarında muhatap bulamayıp, araçları teslim alamamaları şeklinde iddia olunan eylemlerin sübutları halinde, TCK’nın 158/1-f maddesinde tanımlanan “nitelikli dolandırıcılık” suçlarını oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tayin ve takdiri görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek “görevsizlik kararı” verilmesi gerekirken yargılamaya devamla yazılı biçimde kararlar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 17/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.