Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/1099 E. 2018/697 K. 07.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1099
KARAR NO : 2018/697
KARAR TARİHİ : 07.02.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık hakkında; TCK’nın 158/1-h, 52, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık … Yapı Mühendislik ve Tah. San. Tic.Ltd.Şti nin sahibi ve yetkilisi olup, Sarıgazi 386 ada 1 parselde yapmakta olduğu inşaatın 3 numaralı bağımsız bölümünün 65.000 TL‘ye satışı hususunda katılan ile 05/09/2008 tarihli konut satış sözleşmesi düzenlendiği, katılanın sanığa 08/09/2008 tarihinde 40.000TL, 16/10/2008 tarihinde 20.000TL ödeme yapmasına rağmen sanığın bağımsız dairenin tapusunu katılana devretmediği gibi parasını da iade etmediği, katılanın bahse konu dairenin tapuda 3. kişilerin adına kayıtlı olduğunu öğrendiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Katılanın 29.06.2010 tarihli ifadesinde; sanık ile görüştüğünde kendisine başka bir yerden daire vereceğini söyleyerek 29.06.2010 tarihinden yaklaşık bir yıl önce şuan ikamet ettiği daireye yerleştirdiğini ve kendisinden kira almadığına ilişkin beyanı, tapu kayıtlarına göre suça konu bağımsız bölümün bulunduğu taşınmazda 17/09/2008 tarihinde kat irtifakının oluşturulduğu, yönetim planının tapunun beyanlar hanesine işlendiği, kat irtifakı ve yönetim planına göre davaya konu dairenin arsa sahipleri üzerine kayıtlı bulunduğu fakat sanık müdafiinin temyiz dilekçesi ekinde sunduğu sanık ile taşınmaz malikleri arasında düzenlenen 02.03.2007 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve ekinde sunulan onaylı şemaya göre suça konu bağımısız bölümün sanık müteahhide verilmesinin kararlaştırıldığı ,sanığın yetkili olduğu şirketin ekonomik durumunun kötüye gitmesi nedeniyle 11.11.2008 tarihinde iflas erteleme talebinde bulunmasına rağmen Kadıköy 3. AsliyeTicaret Mahkemesi tarafından sanığın talebinin reddedilerek 26.05.2009 tarihi itibariyle şirketin iflasına kararı verildiği ve iflas idaresi tarafından katılanın alacağı kabul edilerek sıraya kaydedildiği anlaşılmakla; tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; sanığın, kendi şirketi ya da ekonomik durumu itibariyle katılanı yanıltacak hileli bir harekette bulunmadığı, sanığın vaki borcunu inkar etmediği gibi katılana sadece ikamet etmesi için başka bir daire vermesi de dikkate alınarak sanığın katılana sözleşme gereğince edimini yerine getirememesi ile ilgili olarak aralarında hukuki bir ihtilaf bulunduğu, sanığın sözleşme yapılırken katılana ekonomik durumundan bahsetmemesinin ve kısa bir süre sonra iflas erteleme talebinde bulunmasının tek başına hile teşkil eden bir eylem olmadığı, sözleşmenin tanzim edildiği tarihte bir iflas kararının da bulunmadığı dikkate alınarak unsurları itibariyle oluşmayan suç nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/3-a maddesi gereğince sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, o yer Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafinin sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.