YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10808
KARAR NO : 2015/28905
KARAR TARİHİ : 17.09.2015
MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; ….. otomotiv …Ltd. ünvanlı oto kiralama işi yapan şirketten 04.06.2005 tarihinde bir aylığına suça konu (……. adına tescilli) ……. plakalı otoyu kiralayan ve fakat süresinde iade etmeyen sanık ….. hakkında aynı suçtan mahkumiyet kararı verilmiş olan arkadaşı N.. E..’in fotoğrafı yapışık ancak içeriği aracın ruhsat sahibinin bilgilerini havi sahteliği ileri sürülen sürücü belgesini düzenletip, noterde bu belgeyi kullanarak, adına satış yetkisini içeren vekaletname alıp, aracı peşin para karşılığı Karabey Otomotiv işleticisi şikayetçiye satarak haksız yarar sağlaması eyleminin sübutu halinde TCK’nın 158/1-d maddesinde tanımlanan (sahte sürücü belgesi kullanılması nedeniyle) “nitelikli dolandırıcılık” suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delilleri tayin ve takdiri görevinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gösterilerek görevsizlik kararı verilmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ….. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakların saklı tutulmasına, 17/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.