Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2015/10140 E. 2015/27856 K. 30.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/10140
KARAR NO : 2015/27856
KARAR TARİHİ : 30.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık …’in temyiz isteği bulunmadığı anlaşılmakla denetim incelemesi …’e hasredilerek yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.
Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanık … Avcılar Vergi Dairesinin mükellefi olarak ikinci el oto alım satımı işi üzerinden ticari faaliyetine devam ettiği, bu faaliyeti sırasında düzenli olarak ikinci el oto pazarlarına giderek satışa sunulan araçlara müşteri olduğu, olay günü de pazarda satışa sunulan mağdur …’ün aracına müşteri olduğu, pazarlık sonunda aracın satışı konusunda anlaştıkları, aracın bedelinin noterden satışı ile aynı anda verileceği konusunda mağduru ikna ettiği, pazarlığın hafta sonu yapıldığı, ilk mesai gününde mağduru oto galerisine davet ederek güven uyandırdığı, nakit ödeme yapacağını belirtmesine rağmen önce satış bedelinin bir miktarını vererek karşılığında mağdurdan senet aldığı, diğer kısmını noter işlemleri tamamlandıktan sonra noterde vereceğini söylediği, mağdurun aracını ruhsatı ile teslim aldığı, mağdurla birlikte yanında çalışan …’i de alarak notere gittikleri, işlemlerin başlatıldığı, aracın satışının … üzerine yapılacağını belirttiği, tam imza aşamasında iken mağdurun yanında “parayı getireceğim” diyerek mağdurun akrabası … ile birlikte ayrıldığı, tekrar notere dönmediği, saat 16:00’a kadar mağdurun noterde …’in parasını getirmesini beklediği, telefonla aradığında da sanığın “bankada bekliyorum” diyerek oyaladığı, daha sonra yazıhanede parasını vereceğini söylediği, yazıhanede bekleyen mağdurun akrabası tanık …hasan’ın yanından da yazıhanede para yok, bankadan alıp geleyim diyerek ayrıldığı, bir süre sonra telefonunu kapatarak kendisine ulaşılmasını engellediği, en son tanık …hasan’ın sanığa ulaşıp “parayı vermiyorsan arabamızı geri ver” dediğinde de aracı başkasına sattığını belirttiği ve aracı iade etmediği, aynı gün sanığın aracı …’na satmaya çalıştığı anlaşılmakla mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
TCK’nın 157/1. maddesi gereğince hapis cezasının yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.