Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/8720 E. 2014/8641 K. 30.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/8720
KARAR NO : 2014/8641
KARAR TARİHİ : 30.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/76429
MAHKEMESİ : Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2009
NUMARASI : 2008/356 (E) ve 2009/373 (K)
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık A.. Ç.. müdafinin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK’nın 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
TCK’nın 158/1-e bendinde belirtilen, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak dolandırıcılık suçunun işlenmesi, nitelikli hal kabul edilmiştir. Hangi kurum ve kuruluşların, kamusal nitelik taşıdığı, o kurumun kadro bakımından bağlı olduğu durumu düzenleyen mevzuata göre belirlenir. Bu nitelikli halin oluşması için,eylemin kamu kurum ve kuruluşlarının mal varlığına zarar vermek amacıyla işlenmesi gerekir. Zarar vermek, kamu kurum ve kuruluşlarından hakkı olmayan bir parayı almak yada bir borcu geri vermemek şeklinde olabilir. Bu suçun zarar göreni kamu kurum ve kuruluşunun tüzel kişiliğidir. Kamu kurum ve kuruluşlarının zarar görmesi söz konusu değilse bu suç oluşmayacaktır. Dolandırıcılık suçunun kamu yararına çalışan hayır kurumlarının zararına işlenmesi madde kapsamında değildir.
Sanık A.. Ç..’nın, diğer sanık İ.. A..’a ait olan Denizli ili Çivril ilçesi Gümüşsu Beldesi’nde bulunan ve süt sağım makineleri imalatı üzerine faaliyet gösteren iş yerine 2004 yılı içinde işçi olarak girip çalışmaya başladığı, söz konusu iş yerinin 31.08.2005 tarihinde faaliyetini sona erdirmesine rağmen, sanık Abdurrahman’ın diğer sanık İsmail ile birlikte hareket ederek kendisini adı geçen iş yerinde çalışıyor olarak gösterip, aylık prim bildirgelerini kuruma verdikleri, akabinde sanık Abdurrahman’ın usulsüz olan bu bildirgelerin verildiği tarihler itibariyle sağlık hizmetlerinden yararlanarak kurumu 414,70 TL zarara uğrattıklarının iddia edildiği olayda, sanık ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamına göre, sanık Abdurrahman’ın, fiilen söz konusu iş yerinde çalıştığının tespit edilmesi, sanık İsmail tarafından sigorta primlerinin yatırılmamış olmasının kurum ile iş veren arasında hukuki ihtilaf mahiyetinde olması, söz konusu iş yeri kapandıktan sonra sanıkların çalışmalarına devam ettiklerini beyan edip, buna ilişkin sipariş fişlerini ibraz etmeleri ve ödenmeyen primlerin kurumca tahsilinin yasal olarak mümkün olması karşısında, atılı suçlardan sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık A.. Ç.. müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30.04.2014 tarihinde oy birliği ile karar verildi.