Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/6535 E. 2014/6967 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6535
KARAR NO : 2014/6967
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

Tebliğname No : 11 – 2010/177239
MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/04/2010
NUMARASI : 2009/522 (E) ve 2010/468 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma, özel belgede sahtecilik

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Sanığın, katılan şirkette muhasebe işlerinden sorumlu olarak 30/11/2005 ile 15/01/2008 tarihleri arasında çalıştığı, belirtilen dönemlerde, katılan şirket tarafından üçüncü kişilere ödenmek üzere kendisine verilen parayı uhdesinde tuttuğu ve üçüncü kişilere ödeme yapılmış gibi sahte makbuzlar hazırlayarak şirkete sunduğu, bu şekilde katılan şirketi zarara uğratmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,
Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından, katılan E. İnşaat Şirketi’ne ait olan ve suçun işlendiği 30/11/2005 ile 15/01/2008 tarihleri arasında sanığa katılan şirket tarafından yapılan ödemelere ilişkin ticari defterler, banka kayıtları, makbuzlar, hesap ekstreleri ve sanığa yapılan bu ödemeleri ispatlayacak bilgisayar, muhasebe ve ilgili diğer kayıtların tamamı ile sanık tarafından sahte olarak düzenlendiği belirtilen ve şirkete sunulan makbuz asıllarının getirtilerek dosyaya konulması, sanık ve katılan şirketin ödemelerden sorumlu olan diğer kişileri ile makbuzlarda isimleri geçen kişilerin usulüne uygun olarak yazı ve imza örneklerinin alınarak, mukayeseye elverişli yazı ve imzaların bulunduğu belge asıllarıyla birlikte kriminal incelemeye gönderilerek, makbuzlardaki yazı ve imzaların bu kişilere ait olup olmadığının kesin olarak belirlenmesi, yapılan sahtecilikte aldatma kabiliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi için, belge asıllarının duruşmada incelenerek özelliklerinin tutanağa geçirilmesi, yine makbuzda adları geçen ve sanık tarafından makbuzlara istinaden ödeme yapıldığı belirtilen kişilerin bilgi sahibi sıfatıyla dinlenerek, sanık tarafından kendilerine ödeme yapılıp yapılmadığı, söz konusu makbuzun kendileriyle ilgili olup olmadığının sorulması, varsa katılan şirketle aralarındaki ticari ilişkiyi doğrulayan irsaliye, fatura veya diğer ticari belgelerin onaylı suretlerinin dosyaya konulması, ayrıca katılan şirketle, makbuzda adları geçen kişi ve şirketler arasındaki ticari ilişkiye dair belgelerin katılan şirketten istenmesi, ödemelerin kime yapıldığına dair varsa banka kayıtlarının araştırılması, sanığın, katılan şirkete yönelik olarak açtığı iş davası dosyasının getirtilmesi, onaylı bir suretinin dosyaya konulması, bütün delillerin toplanmasından sonra dosyanın bilirkişi kuruluna tevdiinin sağlanarak, makbuzlar ile kayıtların çapraz olarak karşılaştırılması, sanığa şirket tarafından ne kadar ödeme yapıldığı, bu ödemelerin sanık tarafından kime, hangi ilişkiye istinaden ve hangi tarihte yapıldığı, makbuzlarda adı geçenlerle katılan şirket arasında ne şekilde bir ilişki olduğu, yapılan ödemelerin gerçek olup olmadığı, belgelerin sahte olmasına göre katılan şirketin ne kadar zararı bulunduğunun kesin olarak belirlenmesi amacıyla denetime elverişli bilirkişi raporu aldırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 14/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.