Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/5906 E. 2014/21313 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5906
KARAR NO : 2014/21313
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

Tebliğname No : 15 – 2012/290852
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2012
NUMARASI : 2011/1447 (E) ve 2012/1508 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Somut olayda; sanığın olay tarihinde internet sitesine satılık araç ilanı vermesi üzerine telefon ile arayan şikayetçiye Soma ilçesinde bulunduğunu söyleyerek araç satışı konusunda anlaştığı ve şikayetçiden aracın başkasına satışını engellemek için 1.000TL kapora istediği, şikayetçinin de 1.000TL parayı sanığın posta çeki hesabına gönderdiği, aracı İzmir’de teslim almak üzere anlaşan şikayetçinin parayı gönderdikten sonra sanığı aradığı, ancak telefonu kapalı olan sanığa bir daha ulaşamadığı sanığın bu şekilde şikayetçiyi dolandırdığının iddia edilmesi karşısında; sanığın internet sitesine ilan vererek şikayetçiyi araç satma konusunda aldatması şeklindeki eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-f maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre;
Sanığın adli sicil kaydında görünen mahkumiyetlerinin suç tarihinden sonraki tarihli olduğu anlaşılmakla, suç tarihinden sonra verilmiş mahkumiyetlerde TCK 58. madde gereği mükerrerlere özgü infaz rejiminin uygulanmayacağı göz ardı edilerek TCK 58. maddenin uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 16/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.