YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5123
KARAR NO : 2014/8652
KARAR TARİHİ : 05.05.2014
Tebliğname No : KYB – 2014/59946
Dolandırıcılık suçlarından sanık U.. T..’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 157/1 (beş kez), 52/2 (beş kez) maddeleri gereğince beş kez 2 yıl hapis ve 40.000,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2011 tarihli ve 2010/593 esas, 2011/752 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04.02.2014 gün ve 2013/2672/8240 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19.02.2014 gün ve 2014/59946 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın katılanları hileli davranışlarla aldatıp, katılanların kendi aralarında topladıkları ve sanığa verilmesi için yakınıcı Aziz Karabacak’a tevdi edilen parayı tek bir seferde ve toplu olarak aldığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43/2. maddesinde “Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkrada yazılı zincirleme suç hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme karşısında, eylemin zincirleme suç oluş tutacağı cihetle, mağdur sayısınca suç oluştuğu kabul edilerek yazılı şekilde fazla ceza tayininde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanığın aynı site içinde oturan, beş kişi olan müştekilerin evine elektrik bağlatacağını vaat ederek, menfaat sağlamak suretiyle dolandırdığının iddia ve kabul edilmesi ve TCK’nın 43/2. maddesinin “aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da birinci fıkra uygulanır” şeklindeki düzenlemesi karşısında, sanık hakkında teselsül eden tek eylemden hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle fazla ceza tayin edildiği anlaşılmakla,
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/11/2011 tarih ve 2010/593 esas, 2011/752 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince, BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, 05/05/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.