Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/5112 E. 2014/8653 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5112
KARAR NO : 2014/8653
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/64085

Dolandırıcılık suçlarından sanık A.. A..’nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 503/1 (beş kez) ve 522. (beş kez) maddeleri gereğince 1 yıl 1 ay 6 gün hapis (beş kez) ve 420.941.400 Türk lirası ağır para (iki kez), 246.800.400 Türk lirası ağır para, 247.323.175 Türk lirası ağır para, 242.863.225 Türk lirası ağır para cezaları ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 71, 72, 75/2. maddeleri gereğince verilen cezalar toplanarak 5 yıl 6 ay hapis ve 1.578.869.600 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına dair, İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/09/2002 tarihli ve 1998/1308 esas, 2002/510 sayılı kararını müteakip, hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun sanık lehine olan hükümlerinin tespit edilmesi amacıyla ayrı ayrı yapılan uyarlama yargılamaları sonucunda; sanık hakkında hükmolunan hapis cezalan yönünden dosya üzerinde yapılan değerlendirme sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri lehe bulunarak 5237 sayılı Kanun’un 157/1. (beş kez) maddesi gereğince 1 yıl hapis (beş kez) cezası ile cezalandırılmasına, 5275 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 99. maddesi gereğince verilen cezalar toplanarak 5 yıl hapis cezası olarak infaz edilmesine ilişkin, aynı Mahkemenin 29/07/2005 tarihli ve 1998/1308 esas, 2002/510 sayılı ek kararını takiben ağır para cezalan yönünden değerlendirme yapılmadığının anlaşılması üzerine dosya üzerinden yeniden yapılan değerlendirme sonucunda 5237 sayılı Kanun hükümleri lehe bulunarak 5237 sayılı Kanun’un 157/1 (beş kez) ve 52/2. (beş kez) maddeleri gereğince 100,00 yeni Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair, aynı Mahkemenin 16/12/2005 tarihli ve 1998/1308 esas, 2002/510 sayılı ek kararını müteakip sanık tarafından ve o yer Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından infaza devam edilip edilmeyeceği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden değerlendirme yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya üzerinden yapılan değerlendirme sonucunda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına, ilamın infazının devamına
ilişkin, aynı Mahkemenin 25/10/2013 tarihli ve 1998/1308 esas, 2002/510 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine dair, İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/11/2013 tarihli ve 2013/1040 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 04/02/2014 tarih ve 2013/2684/8252 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21/02/2014 tarih ve 2014/64085 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre,
1- Sanık hakkındaki İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/12/2005 tarihli ve 1998/1308 esas, 2002/510 sayılı ek kararı yönünden yapılan değerlendirmede, sanık hakkında daha önceden yapılan uyarlama yargılaması sonucu sadece hapis cezaları yönünden değerlendirme yapılmak suretiyle İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/07/2005 tarihli ve 1998/1308 esas, 2002/510 sayılı ek kararının verildiğinin anlaşılması karşısında, bu hususun sanık lehine kazanılmış hak oluşturduğu ve sonrasında adli para cezalan yönünden mahkemenin dosyadan el çekmesinin akabinde uyarlama yargılaması yapılarak yeniden karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde,
2- Kabule göre, sanık hakkındaki İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/07/2005 tarihli ve 1998/1308 esas, 2002/510 ve 16/12/2005 tarihli ve 1998/1308 esas, 2002/510 sayılı ek kararları yönünden yapılan değerlendirmede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 7/2, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9/3. maddeleri uyarınca, yeni kanunun sanık lehine hükümler getirip getirmediği ve kesinleşmiş hükümler açısından infaz aşamasında uygulanıp uygulanmayacağının tespit edilmesi bakımından, temel ceza maddesi yanında kanuni ve taktiri artırım ve indirim maddelerinin uygulanmasında hakimin taktir hakkını kullanarak karar vermesini gerektiren durumlar ile hükmün zat ve mahiyetinde değişiklik getirecek bir hususta öncelikle incelemenin duruşmalı olarak yapılması gerektiği gözetilmeden, adı geçen sanık hakkında ayrı ayrı yapılan uyarlama yargılamaları neticesinde evrak üzerenden esas hakkında karar verilmesinde,
3- Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin verilen karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin, İzmir 9. Ağır Ceza
Mahkemesinin 12/11/2013 tarihli ve 2013/1040 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede, hükmün kesinleşmesinden sonra 5560 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231.maddesi ile yürürlüğe giren hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümlerin tartışılmasının takdir hakkının kullanılmasını gerektirdiği ve dolayısıyla duruşmalı inceleme yapılarak hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden verilen karara karşı yapılan itirazın kabul edilerek söz konusu kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 1998/1308 esas, 2002/510 kararlı, 29/07/2005 ve 16/12/2005 tarihli kararları ile ve İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 12/11/2013 tarih ve 2013/1040 D. İş sayılı kararlarının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince, BOZULMASINA, bozma nedenine göre müteakip işlemlerin mahallinde mahkemelerince yerine getirilmesine 05/05/2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.