Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/3978 E. 2014/5670 K. 26.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3978
KARAR NO : 2014/5670
KARAR TARİHİ : 26.03.2014

Tebliğname No : KD – 2012/18121

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık İ.. S..’nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/2,43/1,62,52/2 maddeleri gereğince 1 yıl 3 ay 5 gün hapis ve 100 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına dair Mersin 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/01/2009 tarih ve 2008/436 esas, 2009/54 sayılı karar aleyhine vaki temyiz istemi üzerine onama talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09/02/2012 tarih ve 2012/18121 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmiş, Dairemizin 15/01/2014 tarih ve 2012/3873 Esas 2014/366 sayılı kararıyla hükmün onanmasına karar verilmiştir.
6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesi üzerine anılan kanunun 99. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nın 308.maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan itiraz üzerine Dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz dilekçesinde ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden KABULÜNE,
Dairemizin 15/01/2014 tarih ve 2012/3873 esas, 2014/366 sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
Muhasebecilik yapan tanık Osman’ın yanında muhasebe elemanı olarak çalışan sanığın, diş hekimi olan katılan E..’ten sigorta primi ve vergi ödemelerine karşılık değişik tarihlerde aldığı paraları ilgili yerlere yatırmayarak kendi ihtiyacında kullandığı ve bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan ve sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Serbest muhasebecilerin 3568 sayılı Kanun’un 2. maddesinde belirtilen görevlerinin arasında vergi borcunu yatırmak gibi bir görevleri olmadığı gibi, Türkiye Serbest Muhasebeciler Mali Müşavirler ve Y.. Mali Müşavirler Odaları Birliği’nin Mecburi Meslek Kararlarına ilişkin 26.01.1996 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 1996/1 sayılı genelgesinin 1’inci maddesinde yer alan “Meslek mensupları, müşteri adına üçüncü kişilere ödeme yapmak üzere her ne isim altında olursa olsun mali değerler alamazlar” şeklindeki hükmüne göre, mali müşavir olan tanık Osman’ın yanında çalışan sanığın, vergi borçlarının yatırılması için katılan tarafından verilen paraları ilgili kuruma yatırmayarak özel işlerinde kullandığının iddia ve kabul olunması karşısında; eyleminin yanında çalışmış olduğu Osman’a karşı olmayıp, müşterileri olan katılan Ertürk’e yönelik olduğu, 54.000 TL’nin kendisine serbest muhasebecinin yanında çalışmış olması nedeniyle verildiği, suça konu paranın yatırılmasının sanıkla katılan arasındaki görev ilişkisi kapsamında olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde, şikayetin yasal süresi içerisinde yapılıp yapılmadığı belirlendikten sonra TCK’nın 155/1. maddesi gereğince güveni kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca uygulama yapılması suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 26.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.