Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/3069 E. 2015/22021 K. 05.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3069
KARAR NO : 2015/22021
KARAR TARİHİ : 05.03.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu malına zarar verme, hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Hakaret suçunun oluşabilmesi için, bir kimseye …, şeref ve saygınlığını incitecek ölçüde, somut bir fiil veya olgu isnat etmek yada yakıştırmalarda bulunmak yada sövmek gerekmektedir. Kişiye isnat edilen somut fiil veya olgunun gerçek olup olmamasının bir önemi yoktur. İsnadın ispatın konusu ayrıdır. Somut bir fiil ve olgu isnat etmek; isnat, mağdurun … şeref ve saygınlığını incitecek nitelikte olacaktır. Mağdura yüklenen fiil ve olgunun belirli olması şarttır. Fiilin somut sayılabilmesi için, şahsa, şekle, konuya, yere ve zamana ilişkin unsurlar gösterilmiş olmalıdır. Bu unsurların tamamının birlikte söylenmesi şart değildir. Sözlerin isnat edilen fiilî belirleyecek açıklıkta olması yeterlidir. Çoğu zaman isnat edilen fiil ve olgunun, hangi zaman ve yerde meydana geldiğinin belirtilmesi, … ve saygınlığı incitecek niteliği tespit için yeterli olmaktadır. Tarafların sosyal durumları, sözlerin söylendiği yer ve söyleniş şekli, söylenmeden önceki olaylar nazara alınarak suç vasfı tayin olunmalıdır. Hakaretin kişiyi küçük düşürmeye yönelik olması gerekir. Kişiye onu toplum nazarında küçük düşürmek amaçlı belli bir siyasi kanaatin isnat edilmesi hâlinde de suç oluşacaktır. Bir kişiye yönelik sözlerin veya yapılan davranışın o kişiyi küçük düşürücü nitelikte olup olmadığını tayin ederken, topluma hâkim olan anlayışlar, örf ve adetler göz önünde bulundurulmalıdır. Suçun alenen işlenmesi, nitelikli hâl kabul edilmiştir. Aleniyet, belirsiz sayıda kişilerin hakaret oluşturan sözü duymalarına olanak sağlamak suretiyle suçun işlenmesini ifade eder. Failin, hakaret oluşturan sözün duyulması olanağını yaratmış olması yeterlidir. Söylenen sözün fiilen duyulmuş olup olmaması önemli değildir.
Suç tarihinde sanığın da içinde olduğu araç ile ilgili olarak şüpheli olduğu yönünde kolluk güçlerine bildirimde bulunulması üzerine müşteki olan polis memurlarının söz konusu aracı kovalamaca sonunda durdurdukları, akabinde başka bir dava ile ilgili olarak hakkında yakalama kararı bulunan sanığı yakalayıp ekip otosuna bindirdikleri, bu duruma sinirlenen sanığın ise görevli kolluk güçlerine sinkaflı sözlerle küfür ederek ekip aracının içinde bulunan trafik flaşörünü kırdığı, daha sonra karakola getirilen sanığın burada da taşkınlık yapmaya devam ederek karakolda bulunan panoya kafa atmak suretiyle camını kırdığı, bu şekilde sanığın üzerine atılı kamu malına zarar verme ve hakaret suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, müşteki ile tanık ifadesi, görgü tespit ve yakalama tutanağı içeriği ile tüm dosya kapsamına göre suçların sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
1- Sanık hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın, kolluk güçleri tarafından ekip aracına bindirildikten sonra burada bulunan trafik flaşörüne zarar vermesi, akabinde karakola götürüldükten sonra burada olan panoya kafa atarak camı kırması eyleminin, TCK’nın 152/1.a, 43/1. maddeleri kapsamında zincirleme şeklinde kamu malına zarar verme suçunu oluşturduğu halde yazılı şekilde karar vermek suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.