Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/3047 E. 2014/5717 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3047
KARAR NO : 2014/5717
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Tebliğname No : 4 – 2012/199466
MAHKEMESİ : Karşıyaka 3. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 16/03/2010
NUMARASI : 2008/724 (E) ve 2010/215 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma, tehdit, hakaret

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, hükmün tefhim olunduğu 16.03.2010 tarihinde Manisa E Tipi .. cezaevinde olduğu 28.12.2010 tarihli cevabi yazı içeriğinden anlaşılmakla; hükmün kesinleştirilmesine esas alınan Tebligat Kanunun 35. maddesine göre 25.05.2010 tarihinde yaptırılan tebliğin yasaya ayıkırı olduğundan sanığın öğrenme üzerine cezaevinden verdiği 20.12.2010 havale tarihli dilekçesinin “temyiz “ mahiyetinde bulunduğu kabul edilip, mahkemenin “yargılamanın yenilenmesi “ yolu ile verdiği 27.03.2012 tarihli “ek kararı” kaldırılarak yapılan incelemede:
Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkâr etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.
09.12.2007 tarihinde Çiğli – Yakamoz adlı barda yevmiye ile piyanist olarak çalışmaya başlayan ve kendisine ait olduğunu ileri sürdüğü müzik teçhizatını da işyerine götürüp kuran katılanın, ilk gün yevmiyesini alıp ikinci gün alamayınca, “patron” dediği (ismini bilmediğini söylediği) fail ile konuşup ayrılmak istediğini belirttiğind e yaşanan çekişme sonrası, eşyalarının istemlere rağmen katılana iade edilmemesi (alıkonulması), ….0383 nolu cep telefonu numarasından katılanı arayan failin ona “…yavşak ibne..”demesi, şikayetçinin abisi tanık Hüseyin’e aynı failin telefonda katılanı kastederek “… bir daha buraya gelmesin… onu linç edeceğiz….” gibi sözleri sarfetmesi eylemlerinin
“güveni kötüye kullanma”; “ tehdit”; “hakaret” suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
I)“Tehdit” ve “Hakaret” suçlarından hakkında verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararlarına yönelen sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
CMK’nın 231/12. maddesi uyarınca; verilen karalar temyizi değil itirazı kabil olmakla sanığın anılan kararlara yönelik istemleri “itiraz” mahiyetinde kabul edilip, merciince karar verilmesinin temini amacıyla “temyiz“ incelenmesi yapılmadan dosyanın mahalline İADESİNE,
II)“Güveni kötüye kullanma” suçundan verilen “mahkûmiyet” hükmüne yönelen sanığın temyiz itirazlarının incelenmesine gelince:
1-Sanığın aşamalardaki değişmez savunma anlatımlarında “şikayetçiyi tanımadığını ruhsat sahibi olduğu Yakamoz barını O.. B..’a devrettiğini… suç tarihinde katılanın bu kişi ile muhatap olduğunu…” belirtmesine, 24.11.2008 tarihli iddianamenin iadesi kararında da “yüzleştirme” yapılması istenmesine, katılanın 17.03.2011 tarihli beyanında, failin O.. B..i adlı kişi olduğunu vurgulamasına rağmen; iddia olunan fiile maruz kalan ile failin usulünce yüzleştirmesi işleminin yapılmaması, …..038.. nolu cep telefonu aboneliğinin ve suç tarihinde fiili kullanıcısının araştırılmaması, suç tarihinde ruhsatı sanık adına olan işyerinin sanık tarafından mı yoksa O.. B.. veya bir başkası tarafından mı işletildiğinin açıklığa kavuşturulmaması suretiyle, eksik soruşturmayla yazılı şekilde karar verilmesi,
2-Kabule göre de; temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, aynı gerekçeye dayanılarak adli para cezasının belirlenmesine esas alınan tam gün birim sayısının asgari hadden uzaklaştırılarak tayini suretiyle çelişkiye neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.