Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/2859 E. 2015/21385 K. 25.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2859
KARAR NO : 2015/21385
KARAR TARİHİ : 25.02.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, basit yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Şikayetçi sanık … ve şikayetçi sanık …’nin araçlarıyla yolda seyir halinde iken diğer şikayetçi sanıkların olduğu aracı geçtikleri sırada korna çalmaları nedeniyle çıkan münakaşada şikayetçi sanık … ve sanıklar … ve …’nin şikayetçi sanık … ve …’yı basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaraladıkları ve şikayetçi sanık …’ya ait aracın sol ön aynasını kırdıkları, şikayetçi sanık … ve …’nın ise şikayetçi sanık …’ı basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaraladıkları olayda,
1-Sanıklar Selman ve Rıdvan hakkında yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik katılan sanık … ve müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231. Maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı aynı Kanun’un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK’ nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran sanıkların haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Sanık … hakkında yaralama, mala zarar verme, sanık … hakkında mala zarar verme suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan sanık … ve müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Tüm dosya kapsamına göre, atılı suçların sanıklar tarafından işlendiğine dair savunmalarının aksine mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin, somut, inandırıcı bir delil elde edilemediğinden bahisle verilen beraat kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık … ve müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanık … hakkında yaralama, sanık … hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan sanık … ve müdafiinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan sanık … ve müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,
5237 sayılı TCK’nın 53/4. maddesi gereğince, kısa süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında aynı Kanun’un 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık … ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından “TCK 53.madde gereğince sanıklar hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilmesine” ilişkin kısmın çıkartılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.02.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.