Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/2814 E. 2014/5847 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/2814
KARAR NO : 2014/5847
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

Tebliğname No : KYB – 2014/33597

Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan sanık A.. O..’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 158/1-f, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis (17 kez) ve 6.220, 4.500 (iki kez), 3.795, 3.485, 3.455, 3.378, 3.284, 2.425, 2.403, 2.400, 1.918, 1.812, 1.425, 1.085, 686 ve 394 Türk lirası adlî para cezalan ile cezalandırılmasına dair Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 28/09/2011 tarihli ve 2010/186 esas, 2011/364 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 21/01/2014 gün ve 2013/1826/5279 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/01/2014 gün ve 2014/33597 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre; mahkemece sanık hakkında üzerine atılı müsnet suçtan dolayı hükmedilen hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen adli para cezasının gerekçe gösterilmeden alt sınırın üzerinde tayin edilmek suretiyle fazla ceza tayininde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5237 sayılı TCK’nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) ve (j) (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün sayısı, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenmesi gerekirken doğrudan adli para cezası tayini suretiyle uygulama yapılması, sonuca etkili görülmediğinden bozma ve tevdi nedeni sayılmamıştır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 esas, 2007/152 karar sayılı ilamında da açıklandığı gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan
tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, bunun gerekçelerinin gösterilmesi, dayanılan gerekçelerin yasal olması ve dosya içeriğiyle örtüşmesi gerektiği halde mahkemece TCK’nın 158/1-f maddesi uyarınca hapis cezası alt sınırdan tayin edilmesine göre, adli para cezasının da, elde edilen haksız menfaatin iki katı olacak şekilde, belirlenmesi yerine, ayrıca teşdit gerekçesi gösterilmeden adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmek suretiyle çelişkiye düşülmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunun anlaşılması karşısında,
Kanun yararına bozma istemine atfen düzenlenen ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin 28.09.2011 gün ve 2010/186 esas, 2011/364 sayılı kararın CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre, sanık hakkında 17 ayrı müştekiye karşı dolandırıcılıktan kurulan hükümlerde, adli para cezasına ilişkin sırasıyla ‘3378, 3284, 1812, 2425, 1085, 2403,1918, 1425, 4500, 2400, 3485, 6220, 4500, 394, 686,3455, 3795,’ adli para cezası ibarelerinin çıkartılarak, yerine sırasıyla “2700, 2620,1440, 1940, 860, 1920, 1520, 1140, 3600, 1920, 2780, 4960, 3600, 300, 540, 2760, 3020 TL adli para cezası ibarelerinin eklenmesine, infazın buna göre yapılmasına, hükümdeki diğer hususların aynen bırakılmasına, 31.03.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.