Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/24123 E. 2017/11124 K. 18.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/24123
KARAR NO : 2017/11124
KARAR TARİHİ : 18.05.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan ayrı ayrı beraat
Sanıklar hakkında 204/1, 43, 62, 53. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet

Sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçundan beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümler sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Sanık …’ın … İnşaat şirketinin sahibi, diğer sanık …’in şirketin muhasebecisi olduğu, katılanın bir süre sanığın şirketinde çalıştığı, katılanın ev almak amacıyla sanıklara verdiği iddia edilen bonoları işten ayrılmasından sonra şirketin bankalar nezdinde kredi notunu yükseltmek için sanık …’un el yazısı ile doldurup diğer sanık …’ın ise ciranta olarak imzaladığı, daha sonra bonoların sanıklar tarafından taşınmazların kefaleti olarak verilip kullanılan krediye teminat olması amacıyla bankaya ibraz edildiği olayda,
1-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sanıkların sahte olarak oluşturulmuş bonoları farklı tarihlerde var olan krediye teminat olarak verdikleri bu nedenle mahkemenin sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan unsurların gerçekleşmediği gerekçesine dayanan beraat hükümlerinde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; katılan vekilinin dolandırıcılık suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Sahte olarak oluşturulmuş bonoların farklı tarihlerde düzenlendiğine dair herhangi bir delil olmadığı, ayrıca söz konusu bonoların aynı katılana ait olduğu, aynı bankaya, aynı krediye teminat olarak verildiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak doğrudan resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması gerekirken, zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulmak suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenle, 5320 sayılı Kanunu’nun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.