Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/24001 E. 2015/27000 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/24001
KARAR NO : 2015/27000
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanığın, olay günü eve gitmekte olan çocuk yaştaki mağdurun yanına gelerek saatin kaç olduğunu sorması üzerine, mağdurun cebinde bulunan cep telefonunu çıkarıp saatine bakarak saati söylediği, sonrasında yaşı gereği mağduru inandıracağına kanaat getirerek mağdura adını söylediği adlı işyerinde çantası olduğunu, bu çantayı alıp kendisine getirmesini istediği, mağdurun tereddüt geçirmesi üzerine, bana güvenmiyorsan telefonunu ver oradan beni telefon numarandan ararsın diyerek mağduru kandırıp cep telefonunu aldığı, kandırıldığını anlamayan mağdurun sanığın bildirdiği işyerine gitmek üzere yanından ayrıldığında olay yerini terk ettiği, bu suretle atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık ikrarı, mağdur beyanı, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla sanığın mahkumiyetine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.
Belirlenen gün para cezası, adli para cezasına çevrilirken, uygulama maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nın 52/2 maddesi yazılmamış ise de bu eksikliğin mahallinde tamamlanması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 17.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.