Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/23677 E. 2015/26870 K. 16.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/23677
KARAR NO : 2015/26870
KARAR TARİHİ : 16.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.
Sanıkların aynı suçu işleme fikir ve iradesiyle eylem birliği içerisinde İstanbul’dan…. ne geldikleri ve sahte bilezikleri bozdurmak istedikleri, bu kapsamda, sanık … tarafından bir adet sahte bileziğin kuyumculuk yapan müştekiye bozdurulup parasının alındığı, 10 dakika kadar sonra da aynı benzer bileziği sanık …’un bozdurmak istediği, ancak bu sefer durumdan şüphelenen müşteki tarafından yapılan kontrolde Hatun’un sattığı ve sanık …’un satmak istediği bileziklerin sahte altın bilezik olduğunun ortaya çıktığı, akabinde sanıkların polis tarafından yakalandıkları, sanıkların yakalanmasıyla yapılan aramalarda da 10 adet sahte altın bilezik ve 2 adet sahte altın küpenin ele geçirildiği, sanıkların bu şekilde üzerlerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda, sanık, tanık ve müşteki beyanları ile tüm dosya kapsamına göre atılı suçun sanıklar tarafından işlendiği anlaşılmakla haklarında verilen mahkumiyet kararlarında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında tayin olunan 4 gün adlî para cezasının bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması sırasında hesap hatası sonucu “80 TL” yerine “400 TL” adli para cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin, bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin “400 TL” adli para cezası teriminin tamamen çıkartılarak yerine “80 TL” adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.