Yargıtay Kararı 15. Ceza Dairesi 2014/23187 E. 2015/26818 K. 15.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 15. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/23187
KARAR NO : 2015/26818
KARAR TARİHİ : 15.06.2015

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, yaralama, hakaret
HÜKÜM : Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, hükmün açıklanmasının geri bırakılması

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.
Katılan sanıklar İzzet ve Tahsin’in kardeş oldukları, sanık …’nın ise İzzet’in eşi olduğu, 12.06.2012 tarihinde sanık …’in, katılan sanık …’e ait olan bir adet kuşburnu ve iki adet iğde ağaçlarının altında ateş yakarak, dalları ile yapraklarının zarar görmelerine sebebiyet vermesi nedeniyle aralarında çıkan tartışma sırasında, sanıklar…,…. in, …. ’i basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaraladıkları, ayrıca tartışma sırasında birbirlerine hakaret ettiklerinin iddia edildiği olayda;
1-Katılan sanık … müdafii tarafından diğer sanıklar ….,….. hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları sonucunda hükmedilmesi talep edilen vekalet ücretlerine yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK’nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararlara karşı aynı kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından 5271 sayılı CMK’nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran katılan vekilinin haklarını ortadan kaldırmayacağından, temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na GÖNDERİLMESİNE,
2-Sanık … hakkında hakaret suçundan verilen ceza verilmesine yer olmadığına dair hüküm ile sanık … hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Türk Medeni Kanunu’nun “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683. maddesi: “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.” hükmü ile malikin mülkiyet hakkını yasal sınırları içinde kullanabilme yetkisini düzenlemiştir. Öte yandan, anılan kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “komşu hakkı” bölümünde yer alan 740. maddesi ise, başkasının mülküne taşarak zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibinin istemi üzerine uygun bir süre içinde kaldırılmaması halinde, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği ve kendi mülkiyetine geçirilebileceği hükmünü içermektedir. Görüleceği üzere bu madde ile de mülkiyetin taşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Buna göre mülk sahibi bu hakkını, önceden istemde bulunmasına karşın taşan dal ve kökler uygun bir süre içinde kaldırılmadığı takdirde kendisi kullanabileceği gibi, bu zararın mahkeme aracılığı ile giderilmesini de isteyebilir.
Somut olayın bu bilgiler ışığında değerlendirilmesi gerekirse; sanık …’in aşamalardaki tüm savunmalarında, …. e ait ağaç dallarının bahçesine doğru sarktığını ve arazisine zarar verdiğini, katılanı defalarca bu konuda uyardığını belirtmesi, İzzet’in de dalların tel örgülere değdiğini, ayrıca sulama sırasında duvarın nemlenip zarar gördüğünü sanığın kendisine söylediğini, ancak rüzgârın olduğu zamanlarda dalların tel örgüyü zorladığını, ancak zarar vermediğini ifade etmesi karşısında; sanık … ile katılan …’in bitişik arazilerde komşu oldukları, katılanın bahçesinde dikili bulunan ağaçların sınırda olması nedeniyle dallarının sınır olan tel örgüler ile duvarına zarar verdiği, bu durumdan rahatsız olan sanığın uyarılarına rağmen katılanın bir tedbir almaması üzerine, katılana ait ağaçların kendi arazisine taşan dallarını kırıp yaktığı anlaşıldığından, sanık hakkında mala zarar verme suçundan verilen beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiş olup, bu yönde bozma talep eden tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.